Trying to learn how to translate from the human translation examples.
From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.
avner hevrona dönünce, yoav onunla özel bir görüşme yapmak bahanesiyle, onu kent kapısına çekti. kardeşi asahelin kanını döktüğü için, avneri orada karnından vurup öldürdü.
als nun abner wieder gen hebron kam, führte ihn joab mitten unter das tor, daß er heimlich mit ihm redete, und stach ihn daselbst in den bauch, daß er starb, um seines bruders asahel bluts willen.
Last Update: 2012-05-04
Usage Frequency: 1
Quality:
(bunları) müjdeleyici ve uyarıcı elçiler olarak (gönderdik) ki, elçiler geldikten sonra insanların allah'a karşı bahaneleri kalmasın.
(es sind) gesandte, Überbringer froher botschaften und warner, so daß die menschen nach den gesandten keinen beweisgrund gegen allah haben.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality: