Results for karşısındaki translation from Turkish to German

Computer translation

Trying to learn how to translate from the human translation examples.

Turkish

German

Info

Turkish

karşısındaki

German

 

From: Machine Translation
Suggest a better translation
Quality:

Human contributions

From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.

Add a translation

Turkish

German

Info

Turkish

böylece beytpeor'un karşısındaki vadide kaldık.››

German

also blieben wir im tal gegenüber beth-peor.

Last Update: 2012-05-04
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

me-yarkon ve yafanın karşısındaki topraklarla birlikte rakkon.

German

me-jarkon, rakkon mit den grenzen gegen japho.

Last Update: 2012-05-04
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

rab Şeria irmağı yanında eriha karşısındaki moav ovalarında musaya şöyle dedi:

German

und der herr redete mit mose auf den gefilde der moabiter am jordan gegenüber jericho und sprach:

Last Update: 2012-05-04
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

sınır batıda maralaya doğru çıkıyor, dabbeşete erişip yokneam karşısındaki vadiye uzanıyor,

German

und geht hinauf abendwärts gen mareala und stößt an dabbeseth und stößt an den bach, der vor jokneam fließt,

Last Update: 2012-05-04
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

orada, Şeria irmağı yanında eriha karşısındaki moav ovalarında rab musaya şöyle dedi:

German

und der herr redete mit mose in dem gefilde der moabiter an dem jordan gegenüber jericho und sprach:

Last Update: 2012-05-04
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

Şeria irmağı yanında, eriha karşısındaki moav ovalarında musayla kâhin elazarın saydıkları İsrailliler bunlardı.

German

das ist die summe der kinder israel, die mose und eleasar, der priester, zählten im gefilde der moabiter, an dem jordan gegenüber jericho;

Last Update: 2012-05-04
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

bunlara bağlı olarak avrupa ekonomisinin rekabet gücü,özellikle de ana ticari rakipleri karşısındaki gücü artmaktadır.

German

indem sie dem wettbewerb ausgesetzt werden, können die unternehmen produkte und dienstleistungen auf den markt bringen, die hinsichtlich preisen und qualität wettbewerbsfähig sind.

Last Update: 2014-02-06
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

kuruluşu: 2004 sağlamadan sorumlu ruhsat sahipleri karşısındaki yetkilendirme makamıdır ve sözleşmeye uygunluk sağlayacaktır;

German

gründung: 2004

Last Update: 2014-02-06
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

uyuşturucu sorununa yönelik etkin tepkiler geliştirmek için elimizdeki veriler karşısında serinkanlı olmamız gerekiyor ancak konu karşısındaki duygusallığımızı hiçbir zaman yitirmemeliyiz.

German

um effiziente maßnahmen zur bewältigung der drogenproblematik zu entwickeln, müssen wir mit den von uns gewonnenen daten frei von emotionen umgehen, ohne jedoch der thematik als solcher gegenüber gleichgültig zu werden.

Last Update: 2014-02-06
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

kapı eşikleri, kafesli pencereler, eşiğin karşısındaki üç katı çevreleyen koridorlar tabandan pencerelere dek ağaç kaplıydı. pencereler açılıp kapanabiliyordu.

German

samt den schwellen, den engen fenstern und den drei umgängen ringsumher; und es war tafelwerk allenthalben herum.

Last Update: 2012-05-04
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

Üçüncü gün ester kraliçe giysilerini kuşanıp sarayın iç avlusunda, taht odasının önünde durdu. kral bu odanın giriş kapısının karşısındaki tahtında oturuyordu.

German

und am dritten tage zog sich esther königlich an und trat in den inneren hof am hause des königs gegenüber dem hause des königs. und der könig saß auf seinem königlichen stuhl im königlichen hause, gegenüber der tür des hauses.

Last Update: 2012-05-04
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

ezra su kapısının karşısındaki alanda kadınların, erkeklerin ve anlayabilecek yaştaki çocukların önünde, sabahtan öğlene kadar yasa kitabını okudu. herkes dikkatle dinledi.

German

und las daraus auf der breiten gasse, die vor dem wassertor ist, vom lichten morgen an bis auf den mittag, vor mann und weib und wer's vernehmen konnte. und des ganzen volkes ohren waren zu dem gesetz gekehrt.

Last Update: 2012-05-04
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

Şimşon gece yarısına dek yattı. gece yarısı kalktı, kent kapısının iki kanadıyla iki direğini tutup sürgüyle birlikte yerlerinden söktü. hepsini omuzlayıp hevronun karşısındaki tepeye çıkardı.

German

simson aber lag bis mitternacht. da stand er auf zu mitternacht und ergriff beide türen an der stadt tor samt den pfosten und hob sie aus mit den riegeln und legte sie auf seine schultern und trug sie hinauf auf die höhe des berges vor hebron.

Last Update: 2012-05-04
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

musa bunları Şeria irmağının doğu yakasında, beytpeor karşısındaki vadide bildirdi. burası daha önce heşbonda oturan amorluların kralı sihona ait topraklardı. musa ile İsrailliler mısırdan çıktıklarında sihonu bozguna uğratmışlardı.

German

jenseit des jordans, im tal gegenüber beth-peor, im lande sihons, des königs der amoriter, der zu hesbon saß, den mose und die kinder israel schlugen, da sie aus Ägypten gezogen waren,

Last Update: 2012-05-04
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

avrupa’da kokain tüketim hacminin artması, avrupa kurlarının abd doları karşısındaki göreli gücü de hesaba katıldığında, düşen fiyatlar bir olasılıkla, daha küçük kâr marjlarını dengelemiş olabilir.

German

in ländern mit einer lebenszeitprävalenz von über 2 % haben die meisten erwachsenen, die mindestens einmal kokain probiert haben (80 % bis 95 %), die droge in den letzten 30 tagen nicht konsumiert (92).

Last Update: 2014-02-06
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

sınır, akor vadisinden devire çıkıyor, vadinin güneyinde adummim yokuşu karşısındaki gilgala doğru kuzeye yöneliyor, buradan eyn-Şemeş sularına uzanarak eyn-rogele dayanıyordu.

German

und geht herauf gen debir vom tal achor und wendet sich mitternachtwärts gen gilgal, welches liegt gegenüber der steige adummim, die mittagwärts vom wasser liegt; darnach geht sie zu dem wasser en-semes und kommt hinaus zum brunnen rogel;

Last Update: 2012-05-04
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

2.bu amaçla birlik, yüksek kaliteye sahip araştırma ve teknolojik gelişim faaliyetlerinde, küçük ve orta ölçekli girişimler, araştırma merkezleri ve üniversiteler de dahilolmak üzere, birlik çapındaki girişimleri teşvik eder; özellikle ulusal devlet ihalelerininaçılması, ortak standartların tanımlanmasıve işbirliği karşısındaki yasal ve mali engellerin ortadan kaldırılmasıyoluyla araştırmacıların sınırların ötesinde serbestçe işbirliğiyapabilmelerini, girişimlerin iç pazar potansiyelini kullanmalarını sağlamayı hedefleyerek, bunların birbirleriyle işbirliği çabalarınıdestekler.

German

unter landwirtschaftlichen erzeugnissen sind die erzeugnisse des bodens, der viehzuchtund der fischerei sowie die mit diesen in unmittelbarem zusammenhang stehenden erzeugnisse der ersten verarbeitungsstufe zu verstehen. die bezugnahmen auf diegemeinsame agrarpolitik oder auf die landwirtschaft und die verwendung des wortes“landwirtschaftlich” sind in dem sinne zu verstehen, dass damit unter berücksichtigungder besonderen merkmale des fischereisektors auch die fischerei gemeint ist.

Last Update: 2014-02-06
Usage Frequency: 1
Quality:

Get a better translation with
7,740,032,839 human contributions

Users are now asking for help:



We use cookies to enhance your experience. By continuing to visit this site you agree to our use of cookies. Learn more. OK