Results for yakışıklıydı translation from Turkish to German

potifar sahip olduğu her şeyin sorumluluğunu yusufa verdi; yediği yemek dışında hiçbir şeyle ilgilenmedi. yusuf güzel yapılı, yakışıklıydı.
darum ließ er alles unter josephs händen, was er hatte, und nahm sich keines dinges an, solange er ihn hatte, nur daß er aß und trank. und joseph war schön und hübsch von angesicht.

babası davut hiçbir zaman, ‹‹neden şöyle ya da böyle davranıyorsun?›› diye ona karşı çıkmamıştı. avşalomdan sonra dünyaya gelen adoniya çok yakışıklıydı.
und sein vater hatte ihn nie bekümmert sein leben lang, daß er hätte gesagt: warum tust du also? und er war auch ein sehr schöner mann und war geboren nächst nach absalom.

ağırlaştığında ikisi birden rablerine şöyle dua ettiler: "bize iyi huylu, yakışıklı bir çocuk verirsen yemin ederiz, şükredenlerden olacağız."
als sie dann schwer zu tragen hatte, riefen die beiden allah, ihren herrn, an: "wenn du uns einen rechtschaffenen gibst, werden wir ganz gewiß zu den dankbaren gehören."