Trying to learn how to translate from the human translation examples.
From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.
ama allah, olması kararlaştırılan işi yerine getirmek istiyordu. ta ki, ölen beyyine üzerine ölsün, yaşayan da beyyine üzerine yaşasın.
era necessario che allah realizzasse un ordine che doveva essere eseguito, affinché chi doveva morire, morisse con una prova e chi doveva vivere, vivesse con una prova.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality:
gelecek önder birçoklarıyla bir haftalık sağlam bir antlaşma yapacak. haftanın yarısı geçince, kurbanı da sunuyu da kaldıracak. kararlaştırılan yıkım başına gelinceye dek yok edici önder tapınağın üst bölümüne yıkıcı iğrenç şeyler yerleştirecek.››
egli stringerà una forte alleanza con molti per una settimana e, nello spazio di metà settimana, farà cessare il sacrificio e l'offerta; sull'ala del tempio porrà l'abominio della desolazione e ciò sarà sino alla fine, fino al termine segnato sul devastatore»
Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:
onlardan faydalandığınıza mukabil, kararlaştırılmış olan mehirlerini verin; kararlaştırılandan başka, karşılıklı hoşnud olduğunuz hususda size bir sorumluluk yoktur.
così come godrete di esse, verserete loro la dote che è dovuta. non ci sarà alcun male nell'accordo che farete tra voi, oltre questa prescrizione.
Last Update: 2014-07-03
Usage Frequency: 1
Quality: