From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.
buluşma Çadırının giriş bölümünde hizmet eden kadınların aynalarından tunç ayaklıklı tunç bir kazan yaptı.
fece la conca di rame e il suo piedestallo di rame, impiegandovi gli specchi delle donne, che nei tempi stabiliti venivano a prestar servizio all'ingresso della tenda del convegno
yakmalık sunu sunağını ve tunç ızgarasını, sırıklarını, bütün takımlarını, kazanı ve kazan ayaklığını;
l'altare degli olocausti con la sua graticola, le sue sbarre e tutti i suoi accessori, la conca con il suo piedestallo
bunun üzerine amatsya amosa, ‹‹Çek git, ey bilici!›› dedi, ‹‹yahudaya kaç. ekmeğini orada kazan. orada peygamberlik et.
amasia disse ad amos: «vattene, veggente, ritirati verso il paese di giuda; là mangerai il tuo pane e là potrai profetizzare