Results for belirlenen translation from Turkish to Serbian

belirlenen bölgeye yazma izniniz yok
Није Вам дозвољено писање на назначеном месту.

belirlenen zamanda sunucu cevap vermedi
Сервер није одговорио у одређенном року

belirlenen bir süre boyunca geri sayım yapname
Одбројавање низ задати временски периодname

sertifika zinciri belirlenen en büyük değerden daha uzun.
Ланац сертификата је дужи од задате највеће дубине.

kullanıcı tarafından belirlenen bir dosyaya ekran görüntüsünü kaydet.
Уписује снимак у фајл који је корисник навео.

evet, biz daha çaresizken mesih belirlenen zamanda tanrısızlar için öldü.
jer hristos još kad slabi bejasmo umre u vreme svoje za bezbožnike.

bu dosya tipini sistem tarafından belirlenen başlangıç durumuna döndür
Врати овај тип фајла на почетну, системску дефиницију

kosova, brüksel tarafından belirlenen %20 kriterine ulaşabilir mi?
da li kosovo može da ostvari odrednicu od 20 odsto koju je postavio brisel?

fischer boel "aslında şu safhada belirlenen hedeflerden uzağız," dedi.
«zapravo smo u fazi koja je daleko od postavljenih ciljeva», rekla je fišer boel.

ardından 10 aralık 2003 olarak belirlenen mahkeme tarihine kadar şartlı salıverilmişti.
njemu je odobreno privremeno pustanje na slobodu, a početak suđenja zakazan je za 10. decembar 2003. godine.

ancak bazı yetkililer belirlenen tarihten önce anlaşma sağlanacağı konusundaki şüphelerini dile getirdi.
neki međutim sumnjaju da je moguće postići sporazum do postavljenog roka.

bu pencere seçilen bölgenin içeriğini gösterir. belirlenen yakınlaşma seviyesine göre içerik büyütülecektir.
Ово је главни прозор, који показује садржај изабране области. Садржај ће бити увеличан у складу са задатим нивоом увећања.

dışarıya aktar: bu düğmeye basıldığı zaman seçilen anahtar belirlenen sunucuya aktarılır.
Извези Притиском овог дугмета наведени кључ биће извезен на наведени сервер.

bm tarafından önce 28 Şubat, sonra 10 mart olarak belirlenen son uzlaşma tarihleri geride kaldı.
rok ujedinjenih nacija -- koji je prvobitno trebalo da istekne 28. februara, da bi kasnije bio produžen do 10. marta -- istekao je.

anlaşma hakkında, 2005 yılı için yüzde 3,8 olarak belirlenen gsyİh büyümesi dışında ayrıntı verilmedi.
detalji sastanka nisu saopšteni, osim da je očekivani rast bdp-a za 2005. godinu postavljen na 3,8 odsto.

bu yıldönümünde, yeni teşhis edilmiş 308 ceset tekrar toprağa verilerek kimliği belirlenen ölü sayısı 8 bine ulaştı.
prilikom obeležavanja ove godišnjice ponovo je sahranjeno 308 nedavno identifikovanih tela, čime se poznati broj mrtvih popeo na preko 8.000.

durum hoş olmamakla birlikte, pek çokları dayton anlaşmasında belirlenen temel düzenlemeyi ortadan kaldıracak her türlü değişikliğe karşı.
iako je situacija tmurna, mnogi ne žele da menjaju status kvo, ako to znači da se dovede u pitanje aranžman uspostavljen dejtonskim sporazumom.

ab planlamacıları, geçici olarak sayısı 1.500 olarak belirlenen önerilen polis ve hukukun üstünlüğü misyonunun ayrıntıları üzerinde çalışıyorlar.
planeri eu rade na detaljima predložene policijske misije zadužene za vladavinu zakona koja bi provizorno brojala oko 1.500 ljudi.

mccoll, eufor'un dayton anlaşmasında belirlenen görev tanımı çerçevesinde bh çapında güvenliğe katkıda bulunmaya devam edeceğini belirtti.
mekol je ukazao da će eufor nastaviti da doprinosi bezbednosti širom bih u skladu sa svojim dejtonskim mandatom.

ancak berişa, partilerin anlaşma sağlayamaması üzerine cumhurbaşkanı alfred moisiu'nun kararıyla belirlenen tarihin değişme şansı olmadığında ısrar ediyor.
beriša međutim insistira na tome da ne postoji šansa da datum -- koji je odredio predsednik alfred mojsiju nakon što stranke nisu uspele da se dogovore -- bude promenjen.