Results for dolaşıp translation from Turkish to Serbian

Computer translation

Trying to learn how to translate from the human translation examples.

Turkish

Serbian

Info

Turkish

dolaşıp

Serbian

 

From: Machine Translation
Suggest a better translation
Quality:

Human contributions

From professional translators, enterprises, web pages and freely available translation repositories.

Add a translation

Turkish

Serbian

Info

Turkish

uluslar arasında dolaşıp duracaklar.

Serbian

odbaciæe ih bog moj, jer ga ne slušaju, i skitaæe se po narodima.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

bir ülkeden ötekine dolaşıp durdular.

Serbian

idjahu od naroda do naroda, i iz jednog carstva k drugom plemenu.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

halkın imansızlığına şaşıyordu. İsa çevredeki köyleri dolaşıp öğretiyordu.

Serbian

i èudio se neverstvu njihovom. i idjaše po okolnim selima i uèaše.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

bir doktor ekibi 9 binden fazla evi dolaşıp kan örneği alacak.

Serbian

tim lekara posetiće preko 9.000 domaćinstava da uzme uzorke krvi.

Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

İnsanlar saatlerce pazarda dolaşıp pazarlık ediyor. [andy dabilis/setimes]

Serbian

mnogi atinjani provode sate u cenkanju i obilasku pijace. [endi dabilis/setimes]

Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

setimes'a konuşan üretici, "tezgahtan tezgaha dolaşıp en ucuz fiyatları arıyorlar.

Serbian

„oni idu od štanda do štanda tražeći najniže cene.

Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:

Warning: Contains invisible HTML formatting

Turkish

‹‹Şimdi aralarında dolaşıp tanrının egemenliğini duyurduğum sizlerden hiçbirinin yüzümü bir daha görmeyeceğini biliyorum.

Serbian

i evo sad znam da više neæete videti moje lice, vi svi po kojima prolazih propovedajuæi carstvo božje.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

bütün havraları dolaşıp sık sık onları cezalandırır, inandıklarına küfretmeye zorlardım. Öylesine kudurmuştum ki, onlara zulmetmek için bulundukları yabancı kentlere bile giderdim.

Serbian

i po svim zbornicama muèeæi ih èesto, nagonjah da hule na isusa; i odviše mrzeæi na njih gonjah ih tja i do tudjih gradova.

Last Update: 2012-05-05
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

günün birinde eşitlik ve hoşgörü ile dönen, sınırları olmayan, herkesin özgürce dolaşıp, istedikleri ya da kendilerine uygun gördükleri yerde yaşabileceği bir dünyaya kavuşmak istiyorum.

Serbian

jednog dana bih volela da svet funkcioniše na osnovu jednakosti i tolerancije, da nema granica tako da svi mogu da se slobodno kreću i žive gde god misle da je dobro za njih.

Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:

Turkish

dışişleri bakanı abdullah gül, "bütün dünyayı dolaşıp kuzey kıbrıs türk cumhuriyeti'nin tanınmasını sağlamak için elimizden geleni yapacağız," dedi.

Serbian

"obići ćemo ceo svet i učiniti sve što je u našoj moći da 'turska republika severni kipar' bude priznata", izjavio je ministar inostranih poslova abdulah gul.

Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:

Warning: Contains invisible HTML formatting

Turkish

ap tarafından Çarşamba günü kaydedilen sözlerinde ahtisaari, "benim fikrim her iki tarafı da bir istişare sürecine sokup yeni fikirlere sahip olup olmadıklarını görmek." diyerek şöyle devam etti: "etrafta dolaşıp olmuş şeyler üzerinde tekrar arabuluculuk yapmayacağım.

Serbian

"moja ideja je da uključim obe strane u konsultativni proces, da vidim da li imaju neke nove ideje", izjavio je u sredu ahtisari, a prenosi novinska agencija ap. "neću da idem naokolo i ponovo pregovaram o stvarima koje su završene.

Last Update: 2016-01-20
Usage Frequency: 1
Quality:

Warning: Contains invisible HTML formatting

Get a better translation with
7,727,076,680 human contributions

Users are now asking for help:



We use cookies to enhance your experience. By continuing to visit this site you agree to our use of cookies. Learn more. OK