Sie suchten nach: تفعلون (Arabisch - Türkisch)

« يعلمون ما تفعلون » جميعه .
bilirler ne yaparsanız .

لذلك عزوا بعضكم بعضا وابنوا احدكم الآخر كما تفعلون ايضا
bunun için şimdi yaptığınız gibi, birbirinizi yüreklendirip ruhça geliştirin.

ولكن ان كنتم تحابون تفعلون خطية موبّخين من الناموس كمتعدّين.
ama insanlar arasında ayrım yaparsanız, günah işlemiş olursunuz; yasa tarafından, yasayı çiğnemekten suçlu bulunursunuz.

ولماذا تدعونني يا رب يا رب وانتم لا تفعلون ما اقوله.
‹‹niçin beni ‹ya rab, ya rab› diye çağırıyorsunuz da söylediklerimi yapmıyorsunuz?

فاذا كنتم تأكلون او تشربون او تفعلون شيئا فافعلوا كل شيء لمجد الله.
sonuç olarak, ne yer ne içerseniz, ne yaparsanız, her şeyi tanrının yüceliği için yapın.

فان كنتم تكملون الناموس الملوكي حسب الكتاب. تحب قريبك كنفسك. فحسنا تفعلون.
‹‹komşunu kendin gibi seveceksin›› diyen kutsal yazıya uyarak kralımız tanrının yasasını gerçekten yerine getiriyorsanız, iyi ediyorsunuz.

تدورون دائرة المدينة جميع رجال الحرب. حول المدينة مرة واحدة. هكذا تفعلون ستة ايام.
‹‹siz savaşçılar, kentin çevresini günde bir kez olmak üzere altı gün dolanacaksınız.

لانكم تركتم وصية الله وتتمسكون بتقليد الناس. غسل الاباريق والكؤوس وامورا أخر كثيرة مثل هذه تفعلون.
siz tanrı buyruğunu bir yana bırakmış, insan töresine uyuyorsunuz.››

لان الجسد يشتهي ضد الروح والروح ضد الجسد. وهذان يقاوم احدهما الآخر حتى تفعلون ما لا تريدون.
Çünkü benlik ruha, ruh da benliğe aykırı olanı arzular. bunlar birbirine karşıttır; sonuç olarak, istediğinizi yapamıyorsunuz.

« كبر » عظم « مقتا » تمييز « عند الله أن تقولوا » فاعل كبر « ما لا تفعلون » .
allah katında en nefret edilen şey , yapmayacağınız şeyi söylemenizdir .

لا تفعل
ya