Sie suchten nach: attractiveness (Englisch - Türkisch)

physical attractiveness
fiziksel çekicilik

the attractiveness of his charisma made other people listen.
onun karizmasının çekiciliği diğer insanları dinlettirdi.

the attractiveness of the facilities as measured by the following criteria:
aşağıdaki kriterlere göre ölçülen tesislerin çekiciliği:

when attractiveness increases, the number of people increases and the growth continues.
Çekicilik arttıkça, insan sayısı artıyor ve büyüme sürüyor.

convenience, comfort and attractiveness shall be considered in the selection and application of finishes
bitirmelerin seçiminde ve uygulamasında rahatlık, konfor ve çekicilik göz önünde bulundurulacaktır.

they went from attractiveness and happiness and wealth and self-control to generosity and forgiveness.
onlar çekicilik, mutluluk, zenginlik ve öz-kontrol'den cömertlik ve affediciliğe dönüştü.

as the cities grow, wealth, organization and labour background grow and the attractiveness of the city increases.
kentler büyüdükçe, zenginlik, organizasyon ve emek birikimi de büyüyor ve kentin çekiciliği artıyor.

saracini presented his government's ongoing projects and reforms aimed to improve the country's attractiveness to investors.
toplantı kapsamında makedon bakan, yürütmekte oldukları projelerden ve yatırımcılar için daha cazip bir iş ortamı sağlamaya yönelik reform çalışmalarından bahsetti.

a special case of natural selection is sexual selection, which is selection for any trait that increases mating success by increasing the attractiveness of an organism to potential mates.
doğal seçilimin özel bir örneği, bir canlının diğer potansiyel eşler üzerisindeki cinsel çekiciliğini artırarak çiftleşme başarısını yükselten özelliklerin seçildiği cinsel seçilimdir.

==genetics==the attractiveness of the alga as a model organism has recently increased with the release of several genomic resources to the public domain.
== genetik ==birçok genomik kaynağın kamuya sunulmasıyla birlikte, model organizma olarak bu alge olan ilgi son zamanlarda artmıştır.

a buprenorphine/naloxone combination was launched on the eu market in 2006 as an alternative to buprenorphine alone, with the aim of reducing the potential and attractiveness for injecting use.
genel olarak, yeni enjekte edenlerin oranının fazla olması, özellikle enjekte eden gençlerin oranıyla karşılaştırıldığında endişe uyandırmalıdır.

albania and croatia's entry, he said, demonstrates not only the attractiveness of nato membership but also the vision and courage of the alliance's founders.
de hoo scheffer, arnavutuk ve hırvatistan'ın üyeliğinin sadece nato üyeliğinin çekiciliğini değil, aynı zamanda İttifakın kurucularının vizyon ve cesaretini de gösterdiğini belirtti.

by increasing the political attractiveness of the state, especially in our ethnically fragmented societies in africa, aid tends to accentuate ethnic tensions as every single ethnic group now begins struggling to enter the state in order to get access to the foreign aid pie.
devletin politik çekiciliğini arttırarak, özellikle afrika'daki etnik olarak parçalı toplumlarda, yardım, etnik gerilimlerin ses bulmasına imkan verir, günümüzde tüm etnik grupların, dış yardım pastasına erişmek için, devlete girme mücadelesine başlamış olmaları gibi.

"this could further undermine the attractiveness of the eurozone [countries] for emigrants," the expert added, noting that the inflow of migrant workers into the eu was already half its pre-crisis level.
"bu, avro bölgesi ülkelerinin göçmenler için cazibesini daha da azaltabilir." diyen uzman, ab ülkelerine göçmen işçi girişinin çoktan kriz öncesi seviyeye indiğini de kaydetti.