Sie suchten nach: brighten (Englisch - Türkisch)

brighten
parlat

ngos brighten up the holidays in bih
bh'de bayramları stk'lar şenlendiriyor

white paint will brighten the room.
beyaz boya odaya ışık katacaktır.

five years after democratic revolution, serbia's eu prospects brighten
demokrasi devriminden beş yıl sonra, sırbistan'ın ab umutları yeşerdi

he said prospects would brighten further ahead of the expected launch of eu membership talks on 3 october.
türk bakan, 3 ekim'de başlaması beklenen ab üyelik müzakereleri öncesinde umutların daha da parlayacağını kaydetti.

did you know that you can brighten up your images using the batch color images plugin for increased contrast?
yüksek karşıtlık için resim renk komut kümesini kullanarak resimlerinizin parlaklığını artırabileceğinizi biliyor muydunuz?\

and for those of you who love the arts, aren't you glad you invited me here to brighten your day?
ve sanata aşık sizler beni gününüzü aydınlatmam için buraya davet ettiğinize memnun değil misiniz?

wolfensohn's keynote speech at the forum was an application of this vision to a region where unemployment remains high by european standards, where crime is widespread and where hopes have yet to brighten for large segments of the population.
wolfensohn'un forumdaki açılış konuşması, bu vizyonun; işsizliğin avrupa standartlarına göre yüksek ve suçun yaygın olduğu, nüfüsun büyük kesimi için umutların henüz yeşermediği bir bölgeye uygulanmasıydı.

and [by] the morning when it brightens,
ağaran sabaha,