Sie suchten nach: clever (Englisch - Türkisch)

clever hans
akıllı hans

john is clever.
john akıllı.

that's clever.
o akıllı.

she is very clever.
o çok akıllı.

how clever tom is!
tom ne kadar akıllı!

i'm very clever.
Çok akıllıyım.

he is a clever boy.
o zeki bir çocuk.

and it's just clever.
ve işte bu zekice.

a very clever little meme.
Çok kurnaz bir mem.

whose clever move was it?
peki kimin zekice bir hamlesiydi?

oh yeah. so, clever thing.
oh, evet. akıllıca.

a dog is a clever animal.
köpek akıllı bir hayvandır.

i'm sure that he is clever.
onun akıllı olduğundan eminim.

how clever would we have to be?
ne kadar akıllı olmak zorunda olurduk?

he didn't look like a clever boy.
akıllı bir çocuğa benzemiyordu.

he is very clever for a boy of ten.
on yaşındaki bir çocuk için o çok akıllıdır.

she's as clever as they make 'em.
o çok akıllıdır.

he is no less clever than his father is.
o, babasından daha az zeki değil.

"how clever of sheep!" you might say.
"koyunlardaki zekâya bak!" diyebilirsiniz.

my wife lidia is a beautiful, clever woman.
eşim lidia güzel, akıllı bir bayandır.