Sie suchten nach: consuming (Englisch - Türkisch)

it's time-consuming.
bu zaman alıcı.

for our god is a consuming fire.
Çünkü tanrımız yakıp yok eden bir ateştir.

a dining room is a room for consuming food.
yemek odası genellikle sandalyeler ve masadan oluşur.

ah, what will convey unto thee what the consuming one is!
"hutame"nin ne olduğunu sana bildiren nedir?

and the problem is it gets time-consuming, and cumbersome.
ayrıca zaman alıcı ve zahmetli olması da problem yaratır

for the lord thy god is a consuming fire, even a jealous god.
Çünkü tanrınız rab yakıp yok eden bir ateştir; kıskanç bir tanrıdır.

consuming the flesh of certain animals is made lawful for you.
(haram olduğu) size okunanlar dışında kalan hayvanlar, size helal kılındı.

but these objectives are time consuming and not easy to undertake socially.
diğer yandan rekabetçilik de refah sistemlerinin yenilenmesini ve teknolojik değişimi gerektirir.

it used to be very time-consuming, but now it's nothing.
zamanında çok vakit harcayan bir şeydi, ama şimdi hiçbir şey.

now this is quite time consuming and isn't the most comfortable process.
bu süreçler çok zaman alıyor ve de uygulanması en rahat süreçler değiller.

but if they're consuming at home , it still would not be the nightlife.
ama evde tüketiyorlarsa yine gece hayatı olmuyor

scavengers play an important role in the ecosystem by consuming the dead animal and plant material.
leşçillik, ölü hayvan artıklarının doğada yok olmasına katkıda bulunarak ekosistemde önemli bir rol oynar.

humans keep chickens primarily as a source of food, consuming both their meat and their eggs.
İnsanlara iki çeşit sık kullanılan besin kaynağı sunarlar: etleri ve yumurtaları.

indeed, those who devour the property of orphans unjustly are only consuming into their bellies fire.
gerçekten, yetimlerin mallarını zulmederek yiyenler, karınlarına ancak ateş doldurmuş olurlar.

from having no water whatsoever to consuming water to the highest degree, higher than any other nation.
mutlak bir susuzluktan en yüksek seviyede su tüketilmeye, diğer bütün milletlerden daha yüksek bir seviyeye ulaştı

an estimated 40 per cent of macedonians over age 15 are smokers, each consuming about 2,310 cigarettes per year.
15 yaş üstü makedon halkının yüzde 40'ının yılda yaklaşık 2310 adet sigara tüketimiyle sigara tiryakisi olduğu tahmin ediliyor.

it's a hard, time-consuming labor, which they have to do for hours every week.
bu zor ve çok zaman alıcı bir iş, ve her hafta saatlerce bunu yapıyorlar.

in 2003, 8% of households in turkey were consuming alcohol. that number dropped to 6% in 2008.
2003 yılında türkiye'deki ailelerin yüzde 8'i alkol tüketiyordu. 2008 yılında bu oran yüzde 6'ya düştü.

and for their taking usury, although they were forbidden it; and for their consuming people's wealth dishonestly.
menedildikleri halde riba almalarından ve haksız yere insanların mallarını yemelerinden ötürü (böyle yaptık).