Von professionellen Übersetzern, Unternehmen, Websites und kostenlos verfügbaren Übersetzungsdatenbanken.
and if you wish to engage a wet nurse you may do so if you pay her an agreed amount as is customary.
eğer (ana-baba), anlaşıp danışarak (çocuğu) sütten kesmek isterlerse, kendilerine günah yoktur. Çocuklarınızı (sütannesi tutup) emzirtmek isterseniz, verdiğiniz(ücret)i güzelce verdikten sonra yine üzerinize bir günah yoktur.
it is customary to wear white on yom kippur, especially for kol nidre, and leather shoes are not worn.
yom kippur'da, özellikle de kal nidre esnasında beyaz kıyafet ve deri olmayan ayakkabılar giyilmesi adettir.
operation will be subject to the satisfaction of customary conditions, including, without limitation, the following:
buradaki işlemler aşağıdaki hususlar dahil ancak bunlar ile sınırlı olmamak üzere mutat koşulların yerine getirilmesine tabidir:
in october 2010, kraft was elected president of the bundesrat, according to the customary rotation of the presidency between the bundesländer.
ekim 2010'da kraft, bundesländer başkanlığının alışılmış rotasyonuna göre, bundesrat başkanı seçildi.
indeed, we are the signatory of a number of international documents pointing that such cases should be given priority, which is not customary here.
makedonya'da pek alışılmamış bir durum olsa da, ülke olarak, bu tür davaların öncelikli olarak ele alınmasını öngören bir dizi uluslararası belgede imzamız bulunuyor.
and in the first session, they all said, "this is not bribery, what we are doing." this is customary there.
ve ilk toplantıda, hepsi, "bu yaptığımız rüşvet vermek değil. bunlar oradaki adetler gereğincedir.
the customary victory day message from turkey's chief of general staff came three days ahead of the actual holiday, and ahead of a parliamentary vote on a new head of state.
türk ordusu genelkurmay başkanının geleneksel zafer bayramı mesajı bayrama üç gün kala ve yeni devlet başkanının seçileceği oylamadan önce geldi.
fans rushed to omonia square and thessalonki's white tower, the customary mustering-points in every sports victory, where they celebrated in light drizzle.
taraftarlar, her spor zaferi sonrasında geleneksel toplanma yeri olan omonia meydanı ve selanik'teki beyaz kule'ye akın ederek hafif çiseleyen yağmur altında kutlamalarını yaptılar.
in macedonia, it is customary that the person who finds the cross, accompanied by a band, visit the families in ohrid, which in turn give money to the swimmer, who donates the cash to charity.
makedonya'da, haçı bulan kişinin bir orkestrayla birlikte ohri'deki aileleri ziyaret etmesi, onların da hayır için bağışlanmak üzere yüzücüye para vermesi bir gelenek.
a 1995 report from the federation of american societies for experimental biology (faseb) for the united states food and drug administration (fda) concluded that msg is safe when "eaten at customary levels" and, although a subgroup of otherwise-healthy individuals develop an msg symptom complex when exposed to 3g of msg in the absence of food, msg causality has not been established because the symptom reports are anecdotal.
amerika birleşik devleri gıda ve İlaç İdaresi (fda) adına 1995 yılında hazırlanmış olan bir amerika deneysel biyoloji toplulukları federasyonu (faseb) raporunun sonucuna göre msg "normal seviyelerde yendiğinde" güvenlidir ve yemekle birlikte verilmediğinde 3 gr msg alarak msg belirtisi kompleksi tepkisi veren ve sağlıklı bireylerden oluşan bir alt grup olsa da, msg belirti kompleksi listesinde belirtilenlerin deneyim raporlarına dayanması nedeniyle msg'nin ölümlere neden olduğu öne sürülmemiştir.