Sie suchten nach: do you have to do a lot of work as a team... (Englisch - Türkisch)

do you have a lot of pens?
bir sürü kalemin var mı?

i have to do a lot of things.
Çok şey yapmak zorundayım.

do what you have to do.
yapman gerekeni yap.

you have a lot of money
senin çok paran var

do whatever you have to do.
yapmanız gerekeni yapın.

do you have a lot to do?
yapacak çok işin var mı?

you have to endure a lot of hardships in life.
hayatta birçok zorluklara katlanmak zorundasın.

and we do a lot of work here.
burada pek çok iş yapıyoruz.

i know you have a lot of questions.
bir sürü sorun olduğunu biliyorum.

i have a lot of work to do tomorrow.
yarın yapacak çok işim var.

so, i do a lot of work on dinosaurs.
dinazorlar hakkında da çok iş yapıyorum.

so we have to trust a lot of people.
yani birsürü kişiye güvenmemiz gerekir.

do you have to go now?
Şimdi gitmek zorunda mısın?

but the thing is to do a lot more of that.
ama gerçek şu ki daha yapılması gereken çok iş var.

and so we're going to have to do a lot of work that goes beyond just the internet.
bu yüzden, internetten öteye giden bir cok şeyi yapmamız gerekiyor.

he had a lot of work to do.
onun yapacak çok işi vardı.

i do a lot of business with tom.
tom'la çok iş yaparım.

this kid needs a lot of work."
bu çocukla çok işimiz olacak." diye söylediler.

so once you have these attributes of this material, then you can do a lot of things.
bu maddenin bu özelliklerine... ...sahip olunca... ..bir çok şey yapabilirsiniz.

i have a lot of assignments to do today.
bugün yapacak çok işim var.