Sie suchten nach: dont touch me pls (Englisch - Türkisch)

don't touch me.
bana dokunma.

don't even touch me.
bana dokunma bile.

don't touch me again.
bana tekrar dokunma.

i don't want him to touch me.
onun bana dokunmasını istemiyorum.

touch me, feel -- ah, ah, you know!
touch me, feel -- ah, ah!

don't touch me with your soapy hands.
sabunlu ellerinle bana dokunma.

but you can't touch me... do you recognize my voice?...
ayrıca madonna, sesi ve müziği ile r&b'ye yaklaşmıştı.

it shall be your [lot] throughout life to say, ‘‘do not touch me!’’
doğrusu artık hayatta, "bana dokunmayın!" demenden başka yapacağın yoktur.

had i knowledge of the unseen, i should have abundance of wealth, and adversity would not touch me.
ben eğer gaybı bilseydim daha çok hayır yapardım ve kötülük denilen şey yanıma uğramazdı.

he said, ‘begone! it shall be your [lot] throughout life to say, ‘‘do not touch me!’’
dedi ki: “haydi çekip git, artık senin hayatta (hakettiğin ceza: "bana dokunulmasın") deyip yerinmendir."

however, despite the band's commercial success the previous year, "touch me" did not chart in the uk singles chart.
ancak grubun önceki yıl ki başarılı reklam çalışmalarına rağmen "touch me" uk singles chart'da listeye girememiştir.

it shall be your lot to say throughout your life, "do not touch me," and you will be faced with a fate from which there will be no escape.
artık hayat boyunca sen: 'bana dokunmayın!' diyeceksin (toplumdan refüze edilip yalnız başına kalacaksın), sana va'dedilen bir ceza var ki ondan asla şaşırılmayacaksın (mutlaka o cezanı tam zamanında bulacaksın).

all your life you are (cursed) to say: 'do not touch me; and a threat hangs over you which you will not be able to escape.
artık hayat boyunca sen: 'bana dokunmayın!' diyeceksin (toplumdan refüze edilip yalnız başına kalacaksın), sana va'dedilen bir ceza var ki ondan asla şaşırılmayacaksın (mutlaka o cezanı tam zamanında bulacaksın).

it shall be your [lot] throughout life to say, ‘‘do not touch me!’’ indeed, there is a tryst for you which you will not fail to keep!
artık hayat boyunca sen: 'bana dokunmayın!' diyeceksin (toplumdan refüze edilip yalnız başına kalacaksın), sana va'dedilen bir ceza var ki ondan asla şaşırılmayacaksın (mutlaka o cezanı tam zamanında bulacaksın).

moses said, "begone! it shall be your lot to say throughout your life, "do not touch me," and you will be faced with a fate from which there will be no escape.
dedi ki: “haydi çekip git, artık senin hayatta (hakettiğin ceza: "bana dokunulmasın") deyip yerinmendir." ve şüphesiz senin için kendisinden asla kaçınamayacağın (azap dolu) bir buluşma zamanı vardır.

"sometimes i would go home without having felt that special link ... so i would return and wait for something to touch me ... that's what i believe makes this project so interesting; you have five different visual views on history," she explained.
sanatçı, "bazen eve o özel bağı hissetmeden giderim ... o zaman geri döner ve bir şeyin bana dokunmasını beklerim ... bu projeyi bu kadar ilginç yapan şeyin de bu olduğuna inanıyorum, tarihle ilgili beş farklı görsel bakış açısı var." dedi.