Sie suchten nach: extraordinarily (Englisch - Türkisch)

Computer-Übersetzung

Versucht aus den Beispielen menschlicher Übersetzungen das Übersetzen zu lernen.

English

Turkish

Info

English

extraordinarily

Turkish

 

von: Maschinelle Übersetzung
Bessere Übersetzung vorschlagen
Qualität:

Menschliche Beiträge

Von professionellen Übersetzern, Unternehmen, Websites und kostenlos verfügbaren Übersetzungsdatenbanken.

Übersetzung hinzufügen

Englisch

Türkisch

Info

Englisch

they work extraordinarily well.

Türkisch

İnanılmaz derecede iyi çalışırlar.

Letzte Aktualisierung: 2015-10-13
Nutzungshäufigkeit: 1
Qualität:

Englisch

tom is extraordinarily selfish.

Türkisch

tom olağanüstü biçimde bencil.

Letzte Aktualisierung: 2014-02-01
Nutzungshäufigkeit: 1
Qualität:

Englisch

this is a very extraordinarily visual.

Türkisch

bu, son derece "görsel" bir süreç - "görsel sanatlara" bu nedenle yakın.

Letzte Aktualisierung: 2015-10-13
Nutzungshäufigkeit: 1
Qualität:

Warnung: Enthält unsichtbare HTML-Formatierung

Englisch

it's an extraordinarily close correlation.

Türkisch

İnanılmaz derecede yakın bir korelasyon.

Letzte Aktualisierung: 2015-10-13
Nutzungshäufigkeit: 1
Qualität:

Englisch

because they would have done extraordinarily well.

Türkisch

Çünkü, fevkalade iyi bir şekilde başarılı olurlardı.

Letzte Aktualisierung: 2015-10-13
Nutzungshäufigkeit: 1
Qualität:

Englisch

tom and mary have an extraordinarily happy marriage.

Türkisch

tom ve mary'nin olağanüstü mutlu bir evlilikleri var.

Letzte Aktualisierung: 2014-02-01
Nutzungshäufigkeit: 1
Qualität:

Englisch

that realization is extraordinarily corrosive, extraordinarily corrupting.

Türkisch

bu farkındalık olağanüstü bir şekilde aşındırıcı, olağanüstü bir şekilde yozlaştırıcı.

Letzte Aktualisierung: 2015-10-13
Nutzungshäufigkeit: 1
Qualität:

Englisch

so it's, to me, an extraordinarily exciting time.

Türkisch

böylece bu, bana göre, olağanüstü derecede ilginç bir zaman.

Letzte Aktualisierung: 2015-10-13
Nutzungshäufigkeit: 1
Qualität:

Englisch

where we work in aurangabad, the land is extraordinarily parched.

Türkisch

aurangabad'da çalıştığımızda, toprak olağandışı şekilde kavrulmuştu.

Letzte Aktualisierung: 2015-10-13
Nutzungshäufigkeit: 1
Qualität:

Englisch

and that makes it extraordinarily interesting as a place to explore.

Türkisch

bu da onu, araştırılması fazlasıyla cazip bir yer haline getiriyor.

Letzte Aktualisierung: 2015-10-13
Nutzungshäufigkeit: 1
Qualität:

Englisch

regenerative medicine is an extraordinarily simple concept that everybody can understand.

Türkisch

yenileyici tıp herkesin anlayabileceği, inanılmaz kolay bir kavram.

Letzte Aktualisierung: 2015-10-13
Nutzungshäufigkeit: 1
Qualität:

Englisch

he is an extraordinarily coherent statement of a way of being in the world.

Türkisch

onlar için edebiyat hareket halindeyken, yolda üretilen bir şeydi.

Letzte Aktualisierung: 2016-03-03
Nutzungshäufigkeit: 1
Qualität:

Englisch

his reign, like that of most of the early capetians, was extraordinarily long for the time.

Türkisch

hükümdarlığı, erken dönem capet hanedanı'nın diğer mensuplarının çoğu gibi, dönemi için olağandışı uzun sürmüştür.

Letzte Aktualisierung: 2016-03-03
Nutzungshäufigkeit: 1
Qualität:

Englisch

extraordinarily damaging, if you're talking about using the talents of the population.

Türkisch

İnanılmaz yıkıcı, eğer toplumdaki yeteneklerini kullanmaktan bahsediyorsanız.

Letzte Aktualisierung: 2015-10-13
Nutzungshäufigkeit: 1
Qualität:

Englisch

and i think that this is an extraordinarily interesting area because there is tremendous area under this long tail in publishing.

Türkisch

ve bence bu çok ilginç bir alan, çünkü yayıncılıktaki bu uzun kuyruğun altında çok büyük bir alan var.

Letzte Aktualisierung: 2015-10-13
Nutzungshäufigkeit: 1
Qualität:

Englisch

sulejmani also told southeastern european times that language usage is extraordinarily important in a multi-ethnic state.

Türkisch

süleymani ayrıca southeastern european times'a verdiği demeçte, dil kullanımınını çok ırklı bir devlette son derece önemli olduğunu da kaydetti.

Letzte Aktualisierung: 2016-01-20
Nutzungshäufigkeit: 1
Qualität:

Englisch

and so on. so i suddenly figured that, how come all the rich people are having these extraordinarily gifted children?

Türkisch

ve bunun gibi bir sürü şey daha. aniden nasıl olur da bu zengin insanlar bu çok yetenekli çocuklara sahip oluyorlar anladım.

Letzte Aktualisierung: 2015-10-13
Nutzungshäufigkeit: 1
Qualität:

Englisch

it's easiest to see this link between fear and the imagination in young children, whose fears are often extraordinarily vivid.

Türkisch

en kolayı, hayalgüçleri sıradışı bir şekilde inandırıcı olan çocuklarda korku ve hayalgücü arasındaki çizgiyi görmektir.

Letzte Aktualisierung: 2015-10-13
Nutzungshäufigkeit: 1
Qualität:

Englisch

i like to think that i do a thorough physical exam, but because the whole visit was now about the physical, i could do an extraordinarily thorough exam.

Türkisch

Şahsen detaylı bir fiziksel muayene yaptığımdan emin olmak isterim. bu ziyaretin amacı da sadece fiziksel muayene olduğu için, istediğim gibi gayet detaylı bir muayene yapabiliyordum.

Letzte Aktualisierung: 2015-10-13
Nutzungshäufigkeit: 1
Qualität:

Englisch

jones praised bulgaria and romania as "extraordinarily accommodating" and expressed a strong desire to have part of the us european command on their soil.

Türkisch

bulgaristan ve romanya'ya "olağanüstü konukseverliklerinden" dolayı övgüde bulunan jones, abd avrupa komutanlığının bir kısmını bu ülkelerin topraklarına kurma arzusunu dile getirdi.

Letzte Aktualisierung: 2012-04-07
Nutzungshäufigkeit: 1
Qualität:

Warnung: Enthält unsichtbare HTML-Formatierung

Eine bessere Übersetzung mit
8,029,169,855 menschlichen Beiträgen

Benutzer bitten jetzt um Hilfe:



Wir verwenden Cookies zur Verbesserung Ihrer Erfahrung. Wenn Sie den Besuch dieser Website fortsetzen, erklären Sie sich mit der Verwendung von Cookies einverstanden. Erfahren Sie mehr. OK