Sie suchten nach: get over (Englisch - Türkisch)

over
over

don't get run over.
birini ezme.

i can't get over it.
onu unutamıyorum.

she will get over the shock soon.
Çok geçmeden şoku atlatacaktır.

i think i'll get over it.
sanırım üstesinden geleceğim.

hey, get over the fucking -- yeah, yeah.
Şu lanet şeyi geç -- peki, peki.

and i get, over time, bored by them.
ve sonra zaman geçtikçe bu işlerden de sıkıldım

he tends to get upset over nothing.
hiçbir şeye üzülmeye niyeti yok.

here we can get more green energy all over.
buralarda çok daha fazla yeşil enerji kullanabiliriz.

doesn't anyone get outraged over this?
kimse öfkelenmiyor mu?

it will take me a long time to get over my cold.
soğuk algınlığımı atlatmak uzun zamanımı alacak.

it took me more than one month to get over my cold.
soğuk algınlığımı atlatmam bir aydan daha fazla zamanımı aldı.

bih to get over 200m euros in eu pre-accession aid
bh, 200 milyon avronun üzerinde ab katılım öncesi yardımı alacak

i expect him to get over the shock of his failure.
ben onun, başarısızlık şokunu atlatmasını bekliyorum.

if you can get over this, it is a pleasant megazoom camera.
yukarıda sıraladığımız noktalar sizin için sıkıntı yaratmayacaksa finepix s2000hd için hoş bir megazum model diyebiliriz.

and we'll also get returns over 150 billion dollars a year.
bu şekilde yıllık 150 milyar doların üzerinde bir geri dönüşüm elde edeceğiz

and then you get these extraordinary baroque decorations all over the place.
ve ardından şunları, her tarafta olağandışı barok dekorasyonları görüyorsunuz.

in some ways education is like a disease: you have to get over it.
bazı açılardan, eğitim bir hastalık gibidir: onun üstesinden gelmelisin.

so their little wedding video went on to get over 40 million views.
ve bu video 40 milyondan fazla kez izlendi.

because people don't have tools to cope with it, to get over it.
Çünkü insanların onunla başa çıkmak.... ... ve üstesinden gelmek için araçları yok.