Sie suchten nach: hammer;hammer (Englisch - Türkisch)

hammer
Çekiç

drop hammer
serbest düşüşlü tokmak, şahmerdan

hammer, cd
Çekiç, cd

rebound hammer
beton çekici

vibro-hammer
titreşimli çekiç

setting of hammer
Çekiç ayarı

give me a hammer.
bana bir çekiç ver.

sometimes hammer-on.
araç gereçler kullanmamızı istiyorlar.

gdp has been our hammer.
elimizdeki çekiç gsmh idi.

hanger and hammer tools
askı ve Çekiç araçları

she hit him with a hammer.
o, ona bir çekiçle vurdu.

tom fixed it with a hammer.
tom onu bir çekiçle onardı.

i keep my hammer in the toolbox.
Çekicimi alet kutusunda tutarım.

a hammer was used to break the window.
pencereyi kırmak için bir çekiç kullanıldı.

"молоток") 'hammer'*paltug (< rus.
"молоток") 'çekiç'*paltug (< rus.

i learned how to use a hammer from my dad.
babamdan bir çekici nasıl kullanacağımı öğrendim.

"молоток") 'hammer'*pal’tuuk (< rus.
"молоток") 'çekiç'*pal’tuuk (< rus.

macedonia's politicians hammer out new election rules
makedon siyasiler yeni seçim kurallarını belirlediler

hammer and ring set for use with 200cm3 soil sample moulds
200cm3 toprak numune kalıplarının kullanımı için çekiç ve halka seti

hammer it together. hammer it together with a shoe, if you're me, because they're impossible to assemble.
Çekiçleyin, ya da benim yaptığım gibi ayakkabı ile vurun üstüne, çünkü kurması gerçekten imkansız.