Sie suchten nach: he has a good firm handshake (Englisch - Türkisch)

he has a firm belief.
onun sağlam bir inancı var.

he has a good eye for art.
onun sanat için iyi bir gözü var.

he has a cold.
onun soğuk algınlığı var.

he has a good school record.
onun iyi bir okul kaydı var.

he has a bicycle.
bir bisikleti var.

he has a good record as a businessman.
bir iş adamı olarak iyi bir sicile sahip.

kate has a good figure.
kate iyi bir endama sahip.

he has a good chance of being chosen.
onun iyi bir seçilme olasılığı var.

keiko has a good figure.
keiko'nun güzel bir fiziği var.

he has a good deal of intelligence for a child.
bir çocuk için epeyce bir zekaya sahip.

he is my lord. he has given me a good home.
muhakkak ki, o (kocan), benim efendim, bana çok güzel baktı.

he has a good reputation no matter where he goes.
nereye giderse gitsin iyi bir üne sahiptir.

our football team has a good defense.
futbol takımımızın iyi bir savunması var.

he has given me a good home. sinners never succeed.”
haksızlık yapanlar şüphesiz başarıya ulaşamazlar." dedi.

dr. jackson has a good bedside manner.
dr jackson'ın hastalara karşı iyi bir davranışı var.

mother has a good opinion of the writer.
annemin yazarla ilgili iyi bir fikri var.

tom has a good chance of winning the election.
tom'un seçimi kazanma şansı yüksek.

he has a good age, experience at a high level and is a real defender.
asla lüx arabalara binmez ve çok mütevazi bir yaşam sürmektedir.

tom has a good reason for being absent today.
tom'un bugün gelmemek için iyi bir nedeni var.

indeed he has [a station of] nearness with us and a good destination.
doğrusu onun katımızda yakınlığı ve güzel bir istikbali vardır.