Sie suchten nach: however (Englisch - Türkisch)

however
fakat

however,
Şu kadar ki;

however, more
ancak, çoğu durumda bu mümkün değildir.

however, the osu!
=== amaç ===osu!

however, tony refuses.
ancak tony bir istisna.

however, e.d.i.
tupac'ın kuzeni.

however, he forgave you.
ama (yine de) sizi bağışladı.

kabakci, however, disagrees.
ancak kabakçı aynı fikirde değil.

there's more, however.
kameranın arka yüzündeki lcd ekranda da yenilik gerçekleştirilmiş.

however the day got better.
ancak günün geri kalanında haberler iyiydi.

females are identical, however.
dişiler ise birbirlerine benzer.

morar, however, is undaunted.
fakat morar yılmıyor.

however challenges still remain.
bu rakamlara ulaşmak, makroekonomik istikrara ulaştığımız anlamına gelecektir.

however, albania does face challenges.
fakat yine de arnavutluk bazı zorluklarla karşı karşıya.

propagation, however, is very exothermic.
ancak, yayılma aşaması çok ekzotermiktir.

however, a philosophical division emerged.
ancak, felsefi bir bölünme açığa çıktı.

liberation, however, costs some money.
Özgürlük, amma velâkin,biraz masraflıdır.

this colony however disappeared around 1975.
ancak bu koloni 1975 yılında kaybolmuştur.

two policemen were slightly injured, however.
yine de iki polis memuru hafif yaralandı.

his challenger, however, has reserved comment.
ancak rakibi yorum yapmaktan kaçındı.