Sie suchten nach: hugs (Englisch - Türkisch)

hugs and kisses
xoxo

i am sending you hugs and kisses
sana sarılmalar ve öpücükler gönderiyorum

tom always hugs his son when he returns from work.
tom, o işten döndüğünde her zaman oğluna sarılır.

eight hugs a day -- you'll be happier and the world will be a better place.
günde sekiz kucaklamayla -- daha mutlu olacaksınız ve dünya daha iyi bir yer olacak.

but like a lot of modern men, he hugs, he bakes, he leaves work early to coach little league.
ama birçok modern erkek gibi oda kucaklar, pişirir ve çocuklara beyzbol öğretmek için erken işten çıkar.

bulgarian nurse valya chervenyashka hugs a relative after arriving at sofia airport on july 24th 2007. [reuters]
bulgar hemşire valya Çervenyaşka, 24 temmuz 2007'de sofya havaalanına gelişi sonrasında bir yakınını kucaklarken görülüyor. [reuters]

honey i want you to hug me and place your hand on my heart so that you can feel it beating for you. you will hear the words " i love you till the end" with every beat of my heart. safety and good health are my prayers for you. i love you more than i can say mwah. kiss from me mwah.
tatlım bana sarılmak ve bu sizin için dayak hissediyorum böylece kalbimde elinizi istiyorum. sen kalbimin her atışında "ben sonuna kadar seni seviyorum" sözcükleri duyarsınız. güvenlik ve iyi bir sağlık için benim duadır. sana mwah söyleyebileceğim fazla seviyorum. mwah benden öp.