Sie suchten nach: i am glad itokl w wred wel (Englisch - Türkisch)

i am glad to help you.
sana yardım ettiğime memnun oldum.

i am glad to be with you.
seninle birlikte olduğuma memnunum.

i am glad that you have succeeded.
başardığına memnun oldum.

i am glad that you have returned safe.
sağ salim geri döndüğüne memnunum.

i am glad you are in my life kiss you
iyi ki hayatimdasin

i am glad i did not buy such a thing.
böyle bir şey almadığım için memnunum.

i am glad that the matter was settled amicably.
meselenin dostça halledilmesine memnunum.

i lost my eldest son – but i am glad of it ... now is gone.
yaşamının son 10 yılında siyasetle çok ilgilenmeyen ii.

i am glad that the government and the armed forces of bih help citizens faced with this natural disaster.
hükümet ve bh silahlı kuvvetleri, bu doğal afetle karşı karşıya kalan vatandaşlara yardım ettiği için memnunum.

i am glad that we will have opportunity to relay our police experience to colleagues at haiti."
tecrübelerimizi haiti'deki meslektaşlarımıza aktarma fırsatı bulacağımız için mutluyum."

"i watched metallica's concert earlier abroad ... and i am glad that they are in zagreb now.
splitli renato zeliç setimes'a verdiği demeçte, "daha önce yurtdışında metallica konseri izlemiştim ... şimdi de zagrep'te oldukları için mutluyum.

and while this is not my first visit to the u.k., i have to say that i am glad that this is my first official visit.
ve bu benim birleşik krallığa ilk ziyaretim olmamasına rağmen, ilk resmi ziyaretim oluşundan memnuniyet duyduğumu söylemek zorundayım.

karatzas: i am glad you asked this question and i would like to correct a misconception that growth in greece is currently being driven by the preparations for the olympic games.
karatzas: bu soruyu sormanız iyi oldu, çünkü yunanistan'daki mevcut büyümenin olimpiyat oyunları hazırlıklarından kaynaklandığı yönündeki yanlış fikri düzeltmek istiyorum.

i am glad that a film in which less than $1m was invested has raised $7m so far, all over the world, because it was screened in many cities of europe, america and asia.
başka şansım yok. 1 milyon dolardan düşük bir bütçeyle çekilen bir filmin, avrupa, amerika ve asya’da pek çok şehirde gösterilerek bugüne kadar dünya genelinde 7 milyon dolar hasılat elde etmiş olmasından mutluyum.

"i am glad they opted for easily accessible low-cut entry buses which accommodate the disabled and others like me, and also because they did not raise the bus fares," hristov told setimes.
hristov setimes'a, "engellilerin ve benim gibi insanların kolayca binebildiği alçak basamaklı otobüsleri seçtikleri ve ayrıca bilet fiyatlarını artırmadıkları için memnunum." dedi.