Sie suchten nach: i can speak in spelling (Englisch - Türkisch)

i can speak chinese.
Çince konuşabilirim.

you can speak in english
lan ben türküm sende türkçe yazıyon ozam türkçe konuşalım

because i can speak chinese.
Çünkü Çince konuşabilirim.

speak in english
sen nerelisin

i assume you can speak french.
fransızca konuşabildiğini sanıyorum.

i need someone who can speak french.
fransızca konuşabilen birine ihtiyacım var.

speak in my behalf.
benim adına konuşun.

i don't like to speak in public.
herkesin önünde konuşmaktan hoşlanmam.

almost everyone i know can speak french.
neredeyse tanıdığım herkes fransızca konuşabilir.

i don't think she can speak french.
fransızca konuşabileceğini sanmıyorum.

do you know speak in english
philiphines

i can stay.
kalabilirim.

i don't like to speak in front of people.
ben insanların önünde konuşmayı sevmiyorum.

i can explain.
açıklayabilirim.

please speak in a louder voice.
lütfen daha yüksek bir sesle konuşun.

i can speak esperanto as if it's my mother tongue.
esperanto'yu ana dilim gibi konuşabiliyorum.

they seldom, if ever, speak in french.
nadiren, kırk yılda bir, fransızca konuşurlar.

tom can speak french much better than i can.
tom benden çok daha iyi fransızca konuşabilir.

and i expect to speak in the first session of the 39th ted india.
ve 39.su yapılacak olan ted hindistan'ın ilk oturumunda konuşacağım.

don't speak in the middle of a lesson.
dersin ortasında konuşma.