Sie suchten nach: i don't like your compliment about hooters (Englisch - Türkisch)

i don't like to talk about tom.
tom hakkında konuşmaktan hoşlanmıyorum.

i don't like your name.
adını beğenmedim.

yes i don't like
evet sevmiyorum

i don't like bugs.
böcekleri sevmiyorum.

i don't like your going out alone.
tek başına dışarı gitmenden hoşlanmıyorum.

frankly speaking, i don't like your idea.
açıkçası, senin görüşünü sevmiyorum.

i don't like your coming late every day.
her gün geç gelmeni sevmiyorum.

frankly speaking, i don't like your haircut.
açıkçası, saç kesimini sevmiyorum.

i don't like turkish coffee
türk kahvesi sevmem

i don't like artificial flowers.
ben yapay çiçekleri sevmiyorum.

actually, i don't like coffee.
aslında, kahveyi sevmem.

- i don't like terrorists and feel uneasy about those wearing moon and star outfits.
-teröristleri sevmiyorum ve ay ile yıldız kıyafeti giyenlerden rahatsız oluyorum.

there is something about him i don't like.
onda hoşlanmadığım bir şey var.

there's something about tom that i don't like.
tom hakkında hoşlanmadığım bir şey var.

you can walk across to another group, if you don't like your group, etc.
eğer kendi grubunuzu beğenmezseniz diğer gruba geçebilirsiniz.

but she told me, "mom, you don't have to worry about boys because i don't like them."
ama bana, "anne, erkekler hakkında endişelenmene gerek yok çünkü onları sevmiyorum." dedi.