Sie suchten nach: i don't want you to be upset because of me (Englisch - Türkisch)

i don't want you to be upset.
Üzgün olmanı istemiyorum.

i want you to be proud of me.
ben bana gurur duyulmasını istiyorum.

i don't need you to take care of me.
benimle ilgilenmene ihtiyacım yok.

i don't want you to lose.
kaybetmeni istemem.

i want you to be with me.
benimle olmanı isterim.

i don't want to be a hero.
kahraman olmak istemiyorum.

i don't want to be afraid of tom anymore.
artık tom'dan korkmak istemiyorum.

i don't want to be laughed at.
bana gülünmesini sevmiyorum.

i want you to be here.
ben burada olmanı istiyorum.

i don't want there to be any misunderstanding.
herhangi bir yanlış anlama olmasını istemiyorum.

i don't want to be -- okay. here we go.
İstemiyorum -- oldu mu? İşte böyle.

i don't want this news to be made public yet.
bu haberin kamu oyuna duyurulmasını henüz istemiyorum.

i don't want you to think about it anymore.
bununla ilgili daha fazla konuşmak istemem.

i don't want to be haunted by such images any more.
bu tür görüntülerin bir daha yaşanmasını istemiyorum.

i don't want to be the one who breaks the news to her.
haberi ona söyleyen kişi ben olmak istemem.

i don't want to be rich. i just don't want to be poor.
zengin olmak istemiyorum. sadece fakir olmak istemiyorum.

i don't need you to think so much as i want you to feel it.
düşünmekten daha çok hissetmenizi istiyorum.

"i don't want you guys to think that i'm about to flee.
"kaçmak üzere olduğumu düşünmenizi istemiyorum.

but i don't want you to know either, so swivel around on your chair.
ama ben senin de bilmeni istemiyorum, bu yüzden sandalyenin üstünde arkana dön.

we just want you to be happy.
sadece mutlu olmanı istiyoruz.