Sie suchten nach: i thought that maybe somebody was followi... (Englisch - Türkisch)

i thought that was it.
hepsi bu kadar diye düşünmüştüm.

i thought that he was rich.
onun zengin olduğunu düşündüm.

i thought that he was angry.
ben onun kızgın olduğunu düşündüm.

and i thought that was kind of cool.
bunun muhteşem olduğunu düşünüyordum.

and i thought that was worth sharing.
bunun paylaşmaya değer olduğunu düşündüm.

and i thought that was an idea worth spreading.
ve düşündüm ki, işte bu yaymaya değer bir fikirdi.

and sometimes i thought that too.
ve bazen ben de bunu düşündüm.

i thought that was a really, really nice example.
ben, bunun gerçekten de çok iyi bir örnek olduğunu düşünüyorum.

i have put it. i thought that:
ben koydum, şöyle düşündüm:

i thought, that guy looks suspicious.
bu adamın şüpheli göründüğünü düşündüm.

i thought that tom had done that for us.
tom'un bunu bizim için yaptığını düşündüm.

i thought that would be a great idea.
onun harika bir fikir olacağını düşündüm.

i thought that he had already finished the work.
onun işi zaten bitirmiş olduğunu düşünüyordum.

and i thought that i could kind of do this piecemeal as i was traveling.
seyahat ederken parça parça yapabileceğimi düşünmüştüm.

so i thought that it will be good to start with it.
o yüzden biraz istatistikle birlikte bununla

and i thought that's a really cheery story.
bunun gerçekten keyfli bir hikaye olduğunu düşünmüştüm.

certainly i thought that i should encounter my reckoning.'
" doğrusu ben, hesabımla karşılaşacağımı zaten biliyordum."

i thought that was really weird, as if the dutch government sends emails to anyone.
bunun oldukça tuhaf olduğunu düşündüm, sanki hollanda hükümeti birilerine eposta gönderiyormuş

and i must say that i thought that step might just be plain impossible.
ve şunu söylemeliyim ki bu adım son derece imkansız olabilir.

because i thought that had been eradicated in the way that smallpox had been eradicated.
Çünkü ben onun, çiçek hastalığı gibi kökünün kurutulduğunu sanıyordum.