Sie suchten nach: illuminating (Englisch - Türkisch)

it's illuminating the space.
o boşluğu aydınlatmakta.

we gave them the illuminating scripture
hem kendilerine o belli kitabı (tevrat'ı) verdik.

history provides illuminating lessons.
bu konuda geçmişe bakıp aydınlatıcı dersler almak mümkün.

illuminating the city was only the beginning.
Şehri aydınlatmak sadece bir başlangıçtı.

these are the verses of the illuminating book.
bu (harf) ler bu apaçık kitabın mucizeleridir.

this is nothing but a reminder and illuminating discourse,
bu bir öğüt ve apaçık kuran'dır.

people are illuminating, putting manuals in the boxes.
İnsanlar aydınlanıyor, eskileri kutulara kaldırıyor.

so it's over the baby, illuminating a single patient.
bebeğin üzerinde, tek bir hastayı aydınlatarak.

and a summoner unto allah by his command and an illuminating lamp.
allah'a, o'nun izniyle çağıran bir davetçi ve aydınlatıcı bir ışık olarak...

and a caller towards god by his leave, and an illuminating beacon.
allah'a, o'nun izniyle çağıran bir davetçi ve aydınlatıcı bir ışık olarak...

and one who invites to allah, by his permission, and an illuminating lamp.
allah'a, o'nun izniyle çağıran bir davetçi ve aydınlatıcı bir ışık olarak...

john crook), "illuminating silence: the practice of chinese zen".
), illuminating silence: the practice of chinese zen, watkins, 2002, isbn 1-84293-031-1.

yet some persons dispute regarding allah without having any knowledge or guidance or any illuminating book.
(buna rağmen) İnsanlardan öyleleri vardır ki, hiçbir ilme dayanmadan, bir yol gösterici ve aydınlatıcı bir kitap olmadan allah hakkında mücadele edip durur.

some dispute about allah, though they have neither knowledge nor guidance, nor an illuminating book.
bilmeden, doğruya götüren bir rehberi olmadan, aydınlatıcı bir kitabı da bulunmadan allah yolundan saptırmak için büyüklük taslayarak allah hakkında tartışan insan vardır. dünyada rezillik onadır; ona kıyamet günü yakıcı azabı tattırırız.

assuredly we have sent down revelations illuminating: and allah guideth whomsoever he listeth unto a path straight.
and olsun ki, açıklayıcı ayetler indirmişizdir. allah dilediğini doğru yola eriştirir.

yet some people would argue about allah without knowledge, or guidance, or an illuminating book'
(buna rağmen) İnsanlardan öyleleri vardır ki, hiçbir ilme dayanmadan, bir yol gösterici ve aydınlatıcı bir kitap olmadan allah hakkında mücadele edip durur.

attaching bonding marking & labelling protecting filtering lighting / illuminatingattaching bonding marking & labelling protecting filtering lighting / illuminating
birleştirme yapıştırma İşaretleme & etiketleme koruma filtreleme aydınlatmabirleştirme yapıştırma İşaretleme & etiketleme koruma filtreleme aydınlatma