Sie suchten nach: kinda yese ım going to the sea today (Englisch - Türkisch)

the children are going to the beach today.
Çocuklar bugün plaja gidiyorlar.

going to the park.
parka gitmek.

are you going to the black sea next week?
gelecek hafta karadenize gidiyor musun?

he is going to the concert.
o konsere gidiyor.

he loves going to the theater.
o, tiyatroya gitmeyi sever.

what about going to the party?
partiye gitmeye ne dersin?

i must postpone going to the dentist.
dişçiye gitmeyi ertelemeliyim.

why is serdar going to the library?
serdar niçin kütüphaneye gidiyor?

i am going to complain to the manager.
yöneticiyi şikayet edeceğim.

how about going to the movie tonight?
bu gece sinemaya gitmeye ne dersin?

and what is going to happen to the monarchy?
ve monarşiye ne olacağına

don't you feel like going to the movies?
canın sinemaya gitmek istemiyor mu?

and we're going to tell you some stories from the sea here in video.
size video görüntüleriyle denizlerden bazı öyküler anlatacağız.

i'm going to go to the doctor this afternoon.
bu öğleden sonra doktora gideceğim.

the river flows down to the sea.
nehir denize doğru akmaktadır.

the river flows slowly to the sea.
nehir yavaş yavaş denize doğru akar.

it is no more than half a mile to the sea.
denize yarım milden daha fazla değil.

just a week later, it goes down to the sea.
hemen bir hafta sonra denize iner bu tekne.

it made its way to the sea in a miraculous way!"
(balık), şaşılacak biçimde denizin içinde yolunu tuttu!

a saudi prince said today that a rational man would not tolerate women going to the streets .
bugün, suudi prenslerden biri rasyonel bir erkeğin kadınların sokağa çıkmasına müsamaha göstermemesi gerektiğini söyledi.