Sie suchten nach: lull (Englisch - Türkisch)

wait for your baby to hatch, give it food and milk and lull it to sleep.
bebeğine süt ve yiyecek ver, uykusu geldiğinde de uyut.

but he also warned against a lull in the reform process, urging the government to press ahead with changes needed to meet eu criteria.
ancak rehn, reform sürecinde yaşanan uyuşukluğa dikkat çekerek hükümeti ab kriterlerini karşılamak için gerekli değişiklikleri sürdürmeye çağırdı.

violence targeting civilians as well as military forces has been on the rise since june 2004, when the group announced it was resuming its attacks following a five-year lull.
sivillerin yanı sıra güvenlik güçlerini hedef alan şiddet eylemleri, grubun beş yıllık sessizlik sonrasında saldırılarını sürdüreceğini duyurduğu haziran 2004'ten bu yana artış gösteriyor.

for a brief period following the call to prayer (ezan), the normal hustle and bustle of eminonu is interrupted by a brief lull as people break their fast, only to fill up again shortly after.
ezan okunduktan kısa bir süre sonra, eminönü'nün normal keşmekeşi, insanlar oruçlarını açarken yerini kısa süreli bir sessizliğe bırakır, ancak kısa bir süre sonra herşey eski haline döner.