Sie suchten nach: out of the office (Englisch - Türkisch)

he is out of the office.
o, ofisin dışında.

he rushed out of the office.
o ofisten dışarı fırladı.

lock the office.
ofisi kilitle.

get out of the car.
arabadan in.

zoom out of the document
belgeden uzaklaş

call me at the office.
beni ofiste arayın.

he's at the office.
o ofiste.

he left the office just now.
o, az önce ofisten ayrıldı.

keep out of the way, please.
yoldan uzak durun, lütfen.

he's out of the woods.
onun odunları bitti.

he checked out of the hotel.
o, hesabı ödeyerek otelden ayrıldı.

dorothy isn't in the office.
dorothy ofiste değildir.

nothing out of the ordinary happened.
sıra dışı hiçbir şey olmadı.

homage to the office package, no?
gülüşmeler office paketine hürmet mi, hayır?

black smoke came out of the chimney.
bacadan siyah duman çıktı.

where are the office sound planners?
ofis ses planlayıcıları nerede?

this is an inspiration image to lead this project of the office.
bu ofis projesini önderlik eden etkileyici bir resim.

carving comfortable houses out of the mountains?
"ve dağlardan lüks köşkler yontuyorsunuz."

you include, directly, the nature in the floor of the office.
doğayı direkt ofisin içine ekledik.

subsequently, a new office of the office of defense mobilization was created.
sonrasındaysa "savunma seferberliği ofisi" adında yeni bir oluşum ortaya çıktı.