Sie suchten nach: pick up 5 super sneakers (Englisch - Türkisch)

pick-up
pikap

girl make up 5
dans pisti

pick up your briefcase.
Çantanızı alın.

be sure to pick up some milk.
biraz süt almayı unutma.

i have to go pick up the kids.
Çocukları almaya gitmeliyim.

pick up and drop cards by clicking
tıklayarak kartları seç ve bırak

pick up the pencil from the floor.
kalemi yerden al.

i have to go pick up tom from school.
tom'u okuldan almaya gitmeliyim.

all of them are just here to pick up girls.
onların hepsi sadece kızları götürmek için buradalar.

where can i pick up my airplane ticket?
uçak biletimi nereden alabilirim?

another solo now. see what you can pick up from this.
bir solo daha şimdi. bakalım burada ne bulabileceksiniz?

a magnet can pick up and hold many nails at a time.
bir mıknatıs bir seferde çok sayıda çiviyi toplayabilir ve tutabilir.

they pick up some of the tools that we've developed.
bizim geliştirdiğimiz araçlardan bazılarını seçiyorlar.

i'll pick up the photographs at six o'clock.
06:00'da fotoğrafları alacağım.

the second the mailman comes, he rushes out to pick up his mail.
o, postacı gelir gelmez, postasını almak için dışarı fırlar.

there's even mirrors today that can pick up your pulse rate.
artık günümüzde nabzınızı ölçebilen aynalar bile var.

and i want to pick up with my talk this evening from where zeray left off yesterday.
bu akşam konuşmama dün zeray'ın bıraktığı yerden başlamak istiyorum.

watch out for flying obstacles, pick up points and bonuses and find the afterburner!
sen, en iyi hangi düğün giysisini beğenirsin: Çinli, japon, hintli veya koreli.

now he's going to pick up a pen with his opposed thumb and index finger.
Şimdi de başparmağı ve işaret parmağıyla bir kalemi tutup kaldıracak.

at the last show that we did, 200 parents showed up and we didn't pick up one parent.
son gösterimizde, 200 aile geldi, ve tek bir aileyi bile biz almadık.