Sie suchten nach: right continuous (Englisch - Türkisch)

continuous
sürekli

~continuous
süre~kli

continuous box
sürekli kutu

continuous probability
olasılık dağılımı

continuous (printer)
sürekli (yazıcı)

continuous kernel game
sürekli oyun

and continuous shade,
onlar dikensiz sedir ağaçları, salkımları sarkmış muz ağaçları, uzamış gölge altında, çağlayarak akan sular kenarlarında; bitip tükenmeyen ve yasak da edilmeyen bol meyveler arasında; yüksek döşekler üzerindedirler.

continuous - page break
sürekli - sayfa sonu

250 or continuous loading
250 veya sürekli yükleme

continuous - no page break
sürekli - sayfa sonu yok

present continuous (english)
present continuous

it's a continuous journey.
daha dogrusu bunun gibidir. o devamli bir seyahattir.

continuous power supply - communications
kesintisiz güç kaynagı - haberleşme

continuous and decisive statutory reform.
sürekli ve kararlı bir yasal reform.

continuous stiffening girder at the tower
kuledeki sürekli berkitici kiriş

is spacetime fundamentally continuous or discrete?
is spacetime fundamentally continuous or discrete?

type b- typical continuous horizontal bond pattern
tip b – tipik sürekli yatay bağ paterni

250-slide capacity & continuous loading.
250 slayt kapasitesi % sürekli yükleme

continuous(1000; 0.1; 1) equals 1105.17
continuous( 1000; 0. 1; 1), 1105. 17 değerini gönderir

atrial tachycardia (regular continuous, 1: 1 format)
atriyal taşikardi (düzenli sürekli, 1:1 biçiminde)