Sie suchten nach: she didn't need to come (Englisch - Türkisch)

she didn't need to come.
onun gelmesine gerek yoktu.

you didn't need to come.
gelmene gerek yoktu.

she didn't need to do that work.
o işi yapmasına gerek yoktu.

tom didn't need to come so early.
tom'un bu kadar erken gelmesine gerek yoktu.

unfortunately, she didn't come.
ne yazık ki, o gelmedi.

i didn't need to tell him.
ona söylememe gerek yoktu.

you didn't need to buy the book.
kitap almana gerek yoktu.

i didn't need tom.
tom'a ihtiyacım yoktu.

"you need to come."
"gelmelisin."

i didn't need to go to germany.
almanya'ya gitmeme gerek yoktu.

he didn't need to bring an umbrella.
onun bir şemsiye getirmesine gerek yoktu.

i need you to come home.
eve gelmeni istiyorum.

i can't figure out why she didn't come.
onun niçin gelmediğini anlayamıyorum.

tom didn't need it anymore.
artık tom'un ona ihtiyacı yoktu.

i need to know when to come.
ne zaman geleceğimi bilmeliyim.

time to come
gelecek

they certainly didn't need to talk to origami artists.
elbette origami sanatçılarıyla konuşmaları gerekmedi.

i had enough time, so i didn't need to hurry.
yeteri kadar zamanım vardı, bu yüzden acele etmeme gerek yoktu.

he has to come.
o gelmek zorunda.

do i need to come back here tomorrow?
yarın buraya dönmem gerekiyor mu?