Sie suchten nach: the best (Englisch - Türkisch)

all the best
herşey gönlünce olsun

the best result
en İyİ sonuÇ

hope for the best.
en iyisini umalım.

you're the best.
sen cansin

all were of the best.
[21,85; 6,86]

do the best you can!
elinizden geleni yapın!

that's just the best.
tek kelimeyle harika bir şey.

so what's the best?
peki en iyisi hangisi?

he is the best provider.
rızık verenlerin en hayırlısıdır o.

he is the best judge!
allah, hüküm verenlerin en hayırlısıdır."

he is the best guardian."
ne güzel vekîl'dir o!"

and confirms the best promise,
elinde bulunandan verenin, allah'a karşı gelmekten sakınanın, en güzel söz olan allah'ın birliğini doğrulayanın işlerini kolaylaştırırız.

ms: the best flute players.
ms: en iyi çalana.

forbidden fruits taste the best
kötü kararlar iyi anılar yaratır

and denies the best [reward],
o en güzel kelimeyi (kelime-i tevhidi) yalan sayanı ise, en güç yola sardırırız.