Sie suchten nach: when death fell in love with life (Englisch - Türkisch)

he fell in love with her.
o, ona aşık oldu.

laurie fell in love with me.
laurie bana aşık oldu.

i fell in love with a matryoshka.
bir matruşkaya aşık oldum.

all the boys fell in love with julia.
bütün erkekler julia'ya aşık oldular.

when i was five years old i fell in love with airplanes.
beş yaşındayken uçaklara aşık olmuştum.

in love with my boyfriend
bide sevgilim var danimarka'da

he is in love with her.
o, ona aşıktır.

i'm in love with you
ben sana hic ulasamayacak miyi

i'm in love with you.
ben sana asigim

he fell in love with the admiral's daughter.
amiralin kızına aşık oldu.

at the same time, i fell in love with new york city.
aynı zamanda new york city'e aşık oldum.

esme fell in love with and married carlisle soon after.
kısa bir süre sonra esme carlisle'e aşık oldu ve onunla evlendiler.

i've fallen in love with you
astiyirum

i fell in love with penguins, and it certainly has changed the rest of my life.
penguenlere aşık olmuştum ve bu kesinlikle hayatımın geri kalanını değiştirdi.

the handsome prince fell in love with a very beautiful princess.
yakışıklı prens çok güzel bir prensese aşık oldu.

"the man who fell in love with the moon: a novel".
"the man who fell in love with the moon: a novel".

the man fell in love at first sight.
adam ilk görüşte aşık oldu.

one day, i fell in love with this colour that a girl was wearing.
günlerden bir gün, bu rengi bir kızın dudağında gördüm ve o gün ona aşık oldum.

when i bachelored, majoring in zoology in tel aviv university, i kind of fell in love with bugs.
tel aviv Üniversitesi zooloji bölümünden mezun olduktan sonra, böceklere bir nevi aşık oldum.

but then he fell in love with jane wilde, a student studying languages in london.
o, jane wilde'a aşık olduktan sonra, bir öğrenci londra'da dilleri çalışıyordu.