Sie suchten nach: wow you have your own market that's nice (Englisch - Türkisch)

do you have your own place?
where is your place

you have to make your own bed here.
buraya kendi yatağını yapmak zorundasın.

do you have your driver's license?
sürücü belgen var mı?

now you have seen it with your own eyes.
fakat şimdi onu gördüğünüz halde bekliyorsunuz.

now you have seen it before your own eyes.
fakat şimdi onu gördüğünüz halde bekliyorsunuz.

now you have seen it openly with your own eyes.
fakat şimdi onu gördüğünüz halde bekliyorsunuz.

and you don't necessarily have to have your own tv set.
kendi televizyonunuza sahip olmanız gerekmez.

what do you have your feet for?
ne için ayaklara sahipsin.

well, you're going to have your own personal matter fabricator.
yani işte, kendi kişisel öz imalatçınıza sahip olacaksınız.

when did you have your wall painted?
duvarı ne zaman boyattın?

be like buddha, have your own revelations.
buda gibi olun, kendi değişimleriniz olsun.

did you have your guitar with you this morning
bu sabah gitarın yanında mıydı?

so for about $50 of hardware, you can have your own whiteboard.
50 dolar civarında donanım ile kendi tahtanıza sahip oluyorsunuz.

how often do you have your piano lessons?
ne sıklıkta piyano derslerin var?

and if you have your vision, vision is interesting.
ve eğer görebiliyorsanız, görme ilginçtir.

you have your molecular compiler, you can do whatever you want.
elinizde moleküler derleyici var, ne isterseniz yapabilirsiniz.

if they belie you, say: 'i have my work, you have your work.
(resulüm! ) onlar seni yalanlarlarsa de ki: benim işim bana, sizin işiniz de size aittir.

or you (show) us that you have your own garden of palm trees and vines with flowing streams therein,
"veya hurma ve üzüm bahçelerin olup aralarında ırmaklar fışkırtmalısın."

you can influence your own technologies you have invented.
yaptığınız buluşların teknolojilerini etkileyebilirsiniz.

you have your google search where you say, "hey, what is mena trott?"
google’da arama yaparsınız ve “mena trott nedir yahu?” dediğiniz yerdir.