Sie suchten nach: yes why not (Englisch - Türkisch)

yes, why not?
hayır!

why not?
elbette güç yetirir.

oh yes? why not?
oh evet? neden olmasın?

and why not?
neden olmasın?

surely yes, why not?
hayır!

" (why not me?
" (why not me?

why not just quit?
neden sadece bırakmıyorsun?

tell them: "why not?
de ki: "hayır!

ibrahim said, “surely yes, why not?
"dört kuş al ve onları iyice incele (farklı özelliklerini tanı).

they will say, “yes – why not, by our lord!”
"evet, rabbimize and olsun doğru," diyecekler.

surely yes, why not? indeed his lord is seeing him.
bilin ki, rabbi onu şüphesiz görmekteydi.

surely yes, why not? we can properly make all his phalanxes.
evet, biz onu, parmak uçlarına varıncaya kadar bütün incelikleriyle yeniden yapmaya kadiriz.

surely yes, why not? indeed he is able to do all things.
evet şüphesiz ki, o'nun herşeye gücü yeter.

yes, why not? whoever fulfilled his pledge and practised piety – and indeed allah loves the pious.
hakikat öyle değil, kim ahdini yerine getirir ve haramlardan sakınırsa, bilsin ki allah da o sakınanları sever.

and the disbelievers said, “the last day will never come upon us”; proclaim, “surely yes, why not?
de ki: "hayır, öyle değil! gaybı bilen rabbime yemin olsun ki, o size mutlaka ve mutlaka gelecektir!

show me how you will give life to the dead”; he said, “are you not certain (of it)?” ibrahim said, “surely yes, why not?
allah, inanmıyor musun demişti de İbrahim, evet, inanıyorum ama kalbim tam yatışsın, iyice anlayayım demişti.

the disbelievers alleged that they will surely not be raised again; proclaim (o dear prophet mohammed – peace and blessings be upon him), “surely yes, why not?
kâfirler öldükten sonra diriltilmeyeceklerini iddia ettiler. de ki: “hayır!