Sie suchten nach: you were enjoying your self (Englisch - Türkisch)

i hope you're enjoying your stay here.
burada kalışınızın tadını çıkardığınızı umuyorum.

you were busy.
meşguldün.

i know you were just doing your job.
sadece işinizi yaptığınızı biliyorum.

you were late yesterday.
dün geç kaldın.

you were talking in your sleep last night.
dün gece uykunda konuşuyordun.

you were awfully quiet.
Çok sakindiniz.

woman: you were great.
kadın: Çok güzel gözüküyorsun.

hey sweetie 🤗 hope you had an amazing day and you’re enjoying your afternoon
kendine ne dersin

you are constructed, your self is constructed from these billions of events.
siz yapılandırıldınız; benliğiniz, bu milyarlarca olaydan yapılandırıldı.

so do not waste away your self with grief for them.
o halde canın onlar için üzüntülere dalmasın.

your self suffices you this day as a reckoner against you'
bugün hesap görücü olarak sana nefsin yeter!" deriz.

i've known your father since before you were born.
sen doğmadan öncesinden beri babanı tanıyorum.

'read your book. your self suffices you this day as a reckoner against you'
"kendi kitabını oku; bugün nefsin hesap sorucu olarak sana yeter."

and, by the way, your net worth is not the same thing as your self-worth.
ve, bu arada, sizin nakit değeriniz kendi öz-değerinizle aynı şey demek değildir.

however, so was the scene at the sdp offices, where party members were enjoying an "unplugged" concert by a croatian rock band.
ancak parti üyelerinin bir hırvat rock grubunun verdiği akustik konseri dinledikleri sdp ofislerinde de durum aynıydı.