Sie suchten nach: devos (Esperanto - Türkisch)

mi devos rekonsideri tion.
onu yeniden düşünmem gerekecek.

-mi devos purigi lin.
Çok dramatik.

eble ni ne devos foriri.
belki de terk etmek zorunda kalmayız.

- eĉ ne unu devos pluvivi.
- bir tane de kalmayacak!

li devos iri al la stacidomo.
İstasyona gitmek zorunda kalacak.

ili devos porti sian sinjoron!
ama tanrı ve efendilerine nerede olduğumu söyleyecekler.

- sed li devos veni en usonon!
ama bu durumda, gelip amerika'da yaşaması gerek!

eble ni devos prokrasti la agojn.
bazı işleri ertelemeniz gerekebilir.

bone, mi devos paroli kun advokato.
tamam. bende avukatınla görüşmek zorunda kalacağım

ne! tiam li devos fariĝi demono!
hayır onun da nago gibi bir iblise dönüşmesine izin vermeyeceğim.

mi devos aĉetumi en la sekva urbeto
İlerki kasabada alışveriş yapmak zorunda kalacağım.

li devos fari la tutan vojon ghis vi.
sizinle selamlaşmak için tüm odayı baştanbaşa geçmesi gerekecek.

pli-malpli baldau, ni devos foriri.
eninde sonunda gitmek zorunda kalacağız.

nu, se mi ne devos lavi min, mi konsentas.
yıkanmak zorunda değilsem tamam o zaman.

kiam la suno venas supren, li devos malaperi.
ama güneş çıkınca kötü bir rüya gibi yok olacaktır.

chiu devos servi la shtaton kun absoluta obeemo.
gelecekte her birey tam bir itaat ile ülkesine hizmet edecektir.

- kiom longe li laŭ vi devos resti ĉi tie?
- burada ne kadar...

ili devos rabi vi en via dormo. Ĉu ni kuras?
sence onlara ne kadar hızlı koşabileceğimizi gösterelim mi?

kaj eĉ vi ne devos timi ĉar estos tano, kiu vin protektos.
endişelenmene de gerek yok, çünkü tano seni de koruyacak.

tenu la beston en obeo, alie mi devos forpreni ĝin de vi!
o hayvanı terbiye etmezsen elinden almak zorunda kalırım! ama baba, kaçtı.