Sie suchten nach: ce n'est pas ca (Französisch - Türkisch)

ce n'est pas vrai.
bu doğru değil.

ce n'est pas le cas.
durum böyle değil.

ce n'est pas qu'un jeu.
o sadece bir oyun değil.

ce n'est pas une mauvaise idée.
o kötü bir fikir değil.

ce n’est pas tâche facile.
bu kolay bir iş değildir.

ce n'est pas ce que vous pensez !
düşündüğün şey değil.

ce n'est pas un certificat de signataire.
bu imzalayanın sertifikası değil.

ce n'est pas exactement ce que j'ai dit.
söylediğim tam olarak o değil.

ce n'est pas une route, mais un sentier.
o bir yol değil fakat bir patika.

ce n'est pas un bogue. c'est un dysfonctionnement.
bu bir hata değil. daha eklenmemiş bir özellik.

impossible de lire %1 et ce n'est pas modifiable.
% 1 okunabilir olmadığından değiştirilemez.

"ce n'est pas acceptable au yémen" dit-elle.
"yemen'de kabul edilemez bir şey." diyor.

%1 n'est pas accessible et ce n'est pas modifiable.
% 1 erişilebilir olmadığından değiştirilemez.

ce n'est pas l'appareil parfait : nobody is perfect.
mükemmel bir model değil ancak hiçbir modelin mükemmel olduğu söylenemez.

impossible de lire le résultat, car ce n'est pas une carte.
sonuçlar okunamadı, bir harita değil.

mot de passe incorrect ou ce n'est pas un volume truecrypt.
parola yanlış ya da bu bir truecrypt bölümü değil.

ce n'est pas un être humain, ce n'est qu'un ange noble!»
(Şaşkınlıklarından) ellerini kestiler ve dediler ki: haşa rabbimiz! bu bir beşer değil...

impossible de lire le résultat, car ce n'est pas une valeur booléenne.
sonuç okunamadı, bir doğru yanlış seçimi değil. kategori ayarlanamadı. eğer gerekli ise hâlâ yayınlanabilir.

dès lors, ce n'est pas un appareil pour débutants, ça c'est clair.
bu modelin fotoğrafçılığa yeni başlayanlara veya sabırsız kullanıcılara hitap etmediği açıkça ortada.

ce n'est pas vous qui les avez tués: mais c'est allah qui les a tués.
onları siz öldürmediniz, fakat allah öldürdü.