Sie suchten nach: exclusivité (Französisch - Türkisch)

• la commission européenne dispose d’une exclusivité de contrôle pour les opérations de dimension communautaire.
• avrupa komisyonu topluluk boyutu olan birleşmelerin incelenmesinde tek yetkilidir.

compte tenu de la positiondominante d’unilever sur le marché, cette condition d’exclusivité a été considérée comme un abus par la commission européenne.
komisyon, unilever’in pazardaki hakim konumunudikkate alarak derin dondurucunun bu özel kullanımı talebini, bir kötüye kullanmaolarak değerlendirmiştir.

(rappelle-toi) quand la femme de 'imran dit: «seigneur, je t'ai voué en toute exclusivité ce qui est dans mon ventre.
hani bir vakit İmran'ın hanımı şöyle demişti: “ya rabbî, karnımda taşıdığım çocuğumu sana adadım, her türlü bağdan âzade olarak senin yoluna hizmet edecektir.