Sie suchten nach: collegezaal (Holländisch - Türkisch)

- een collegezaal?
konferans salonu mu? yeniden tahmin et.

- dit is geen collegezaal...
bu bir soru cevap toplantısı değil mason.

die collegezaal inlopen en...
o sınıfa gir ve...

de collegezaal om 16:00
saat 16:00'da edebiyat salonu.

ik haal de collegezaal amper.
bu günlerde derslerime bile devam etmek git gide zorlaşıyor.

het is een collegezaal voor bejaarden.
yetmişliklerin üniversite yatakhanesi gibiydi.

de collegezaal van casey, natuurlijk.
casey'in ders verdiği bina. hiç şaşırmadım.

- vlak voor ik je collegezaal binnenliep.
amfiye, yanına gelmeden yaklaşık 3 dakika önce.

- in 'n collegezaal van de universiteit.
mümkün olduğu kadar yakında. doktor, üniversitenin konferans salonlarından birisinde söyleyebilir.

we hebben je collegezaal dus niet nodig.
amfini almamıza gerek kalmadı yani.

een collegezaal heeft niet de juiste akoestiek.
bir konferans salonunun akustik ihtiyaçları karşılayabileceğinden emin değilim.

en de collegezaal mag wel eens goed schoongemaakt worden.
oh, ve, uh oditoryumun iyi bir temizliğe ihtiyacı var.

de bijeenkomst is om kwart over elf in de collegezaal.
11:15'te ilk kattaki konferans odasında buluşacağız onlarla.

kleine thomas kinkade... helemaal vanuit de collegezaal.
genç thomas kinkade üniversiteden buralara gelmiş.

hij staat altijd achter in de collegezaal van starling.
o hep starling'in konferans salonunun kapısının arkasında beklerdi.

en ik verheug me er ook op u in de collegezaal te zien.
ve sizi de derste görmek için sabırsızlanıyorum dr. west.

je loopt de collegezaal in, waar je medestudent lord byron zit.
trinity Üniversitesi'nin avlusundan amfiye giriyorsunuz ve yakın sınıf arkadaşınız lord byron'ı buluyorsunuz.

ik krijg de collegezaal nog steeds vol als ik het over sds heb.
- doğru. amfiyi doldurup hâlâ demokratik toplum Öğrenci birliği'nden konuşabiliyorum.

het gebied rond de collegezaal. - we hebben te weinig mensen.
konferans salonunun çevresindeki yerlerden?

hoe krijg je een hele collegezaal om tegelijkertijd hun middelvinger op te steken.
nasıl olur da bütün bir amfi, aynı anda sana hareket çeker ki?