Sie suchten nach: erkent (Holländisch - Türkisch)

- jij erkent het.
sen şimdi ettin.

de premier erkent...
başbakan...

- dus je erkent hem?
- yani onu kabul ediyorsun?

hij erkent haar niet meer.
onu reddediyor.

erkent u de feiten?
kabul ediyor musunuz? evet.

- fijn dat je dat erkent.
gerçekten yeteneklisin.

de hoge raad erkent onze rol.
yüksek mahkeme çok iyi iş yaptığımızı düşünecek.

dus jij erkent je kind niet?
yani çocuğunu nüfusuna geçirmeyecek misin?

de staat erkent je eerlijkheid.
bu yüzden sana minnettarım

streisand. maar ze erkent me niet.
streisand, ama o bunu kabul etmeyecektir.

- de voorzitter erkent ezra atwell.
- kürsü ezra atwell'a söz veriyor.

- zeg dat je m'n spel erkent.
oyunlarımı onaylayacağını söyle!

de rechtbank erkent bewijsstuk a, judy.
mahkeme "a" örneğini kabul eder, judy.

- de voorzitter erkent broeder morton.
cemiyet başkanı kardeş morton'u dinliyor.

de voorzitter erkent de kinderachtige driftbui.
koltuk, çocuksu öfke nöbeti geçirene gidiyor.

erkent dit, indien gij oprechtelijk spreekt.
eğer doğru sözlüler iseniz (bunu böyle kabullenmeniz gerekir.)"

de stoel erkent minderheidsleider meneer erikson.
başkanlık makamı azınlık lideri olarak bay erikson'ı görüyor.

het olympisch comité erkent schaken als sport.
sporcular nerede be? dostum buradaki insanlar olimpiyat komitesinden geliyorlar. satranca bir spor gözüyle bakıyorlar.

- heel erg bedankt, we zijn u erg erkentelijk.
Çok teşekkür ederiz, ellerinize sağlık.