Sie suchten nach: piment korrels (Holländisch - Türkisch)

piment
yenibahar

korrels?
- mama?

met korrels.
konfetiler.

korrels erin?
- mısırlar kondu mu?

- drie korrels.
- Üç tane.

dat heeft korrels.
bildiğim tek öz mısırözü çünkü.

75 korrels knalkwik per stuk.
her birinde 5 gram patlayıcı cıva vardı.

en de gele reflecterende korrels?
endüstriyel elmaslar olabilir. peki parlak sarı parçalar?

er zitten korrels in de gel.
jel sıkışmış granüller vardır.

alleen kolven, zonder korrels.
sadece kuru koçan.

de korrels ontbranden en veroorzaken rook.
İçindeki tanecikler tutuşup duman çıkartır.

o, ja, ja. de trillende korrels.
evet hatırladım

-de korrels gingen door het scherm.
normal bir mermi bu kadar sapamaz

geen korrels plukken, maar de hele stengel.
bu benim tahıl biçmek için yeni fikrim. artık tek tek buğday toplamak yok.

daphne deed er een paar eierschalen en piment in.
daphne içine yumurta kabuğu ve karışık baharat koydu.

de meeste korrels kunnen rustig blijven zitten.
Çoğu metal dedektörlerinden geçmediği sürece problem olmayacaktır. geri kalanı?

ja, ik heb paprikapoeder, gember... piment, kruidnagel...
evet, elimde kırmızı biber, zencefil.. ...yenibahar, karanfil...

beide, sommige korrels zijn uit het midden-oosten.
İkisi de.

je eet de gekste dingen. groene olijven, rode piment,
yeşil zeytin kırmızıbiber.

nu doe je de ansjovismond open. rode piment. prop het in de ansjovismond.
küçük ançüezin ağzını açıyorsun kırmızıbiberi ançüezin ağzına tıkıyorsun.