Sie suchten nach: menghadang (Indonesisch - Türkisch)

kita menghadang truk.
kamyonu durduracağız.

ya, saya akan menghadang
evet izin aldım.

aku akan menghadang mereka.
ben onları burada tutarım.

aku akan menghadang mereka!
onları bir yere sıkıştıracağım!

ada pohon menghadang jalan.
yola ağaç düşmüş.

- saya mau kau menghadang churchill ...
senin gidip churchill'i yolda durdurmanı istiyorum.

kita coba formasi menghadang jalan.
onun yerine yollarını kesmeyi deneyin.

hanya kau yg bisa menghadang mereka
bölgesel çetecilikle bunu sadece geciktirirsin.

itu radarku untuk menghadang dunia.
dünyayı yakalamak için kullandığım radar.

dua laki-laki menghadang saya di jalan
akşam 7-7,30 gibi iki adam eve geldi ve bana siyah bir kart

hawkman, apakah kau menghadang sinar?
hawkman, ışını durdurdun mu?

kau punya jalan terjal menghadang dihadapanmu
bu işi zor yoldan öğreneceksin.

beberapa pria menghadang divya di kampus dan..
birkaç adam üniversitede divya'yı durdurmuş...

lee, aku ingin kau menghadang serangan musuh.
lee herhangi bir düşman saldırısını durdurmanı istiyorum.

bunker artileri langsung menghadang pendaratan mereka.
topçular ise onları doğrudan karada vuracak.

- dia menghadang, lawannya tidak punya kesempatan.
bir boğa gibi hamlesini yaptı. bo'ya şans bile vermedi.

aku tak pernah melihat billy hope menghadang pukulan.
billy hope'un bir yumruk blokladığını hiç görmemiştim.

gunakan siku untuk menghadang pukulan dan serangan balik.
durdurmak, vurmak ve karşı atak yapmak için dirseklerini kullan. vur bana.

ketika muhammad memberikan printahnya, kita akan menghadang mereka.
muhammed işaret verecek o zaman saldıracağız.

squiddy menghadang tempat terbaik. / mereka memenuhi jalur komunikasi.
- makineler en iyi yerleri ele geçirdi. - ıletişim kanalları onlarla dolu.