Von professionellen Übersetzern, Unternehmen, Websites und kostenlos verfügbaren Übersetzungsdatenbanken.
baruc rispose: «di sua bocca geremia mi dettava tutte queste parole e io le scrivevo nel libro con l'inchiostro»
baruk, ‹‹evet›› diye yanıtladı, ‹‹bütün bu sözleri o söyledi. ben de hepsini mürekkeple tomara yazdım.››
molte cose avrei da scrivervi, ma non ho voluto farlo per mezzo di carta e di inchiostro; ho speranza di venire da voi e di poter parlare a viva voce, perché la nostra gioia sia piena
size yazacak çok şeyim var, ama bunları kâğıtla, mürekkeple iletmek istemedim. sevincimiz tam olsun diye yanınıza gelmek ve sizinle yüz yüze konuşmak umudundayım.
anche se tutti gli alberi della terra diventassero calami, e il mare e altri sette mari ancora [fossero inchiostro], non potrebbero esaurire le parole di allah.
eğer allah'ın kelimelerini yazmak üzere, dünyadaki bütün ağaçlar, kalem olsaydı ve denizlere de yedi deniz daha katılıp bütün onlar da mürekkep olsaydı, bunlar tükenir yine de allah’ın sözleri tükenmezdi. allah, öyle azîz, öyle hakîmdir (üstün kudret, tam hüküm ve hikmet sahibidir).
e' noto infatti che voi siete una lettera di cristo composta da noi, scritta non con inchiostro, ma con lo spirito del dio vivente, non su tavole di pietra, ma sulle tavole di carne dei vostri cuori
hizmetimizin sonucu olup mürekkeple değil, yaşayan tanrının ruhuyla, taş levhalara değil, insan yüreğinin levhalarına yazılmış mesihin mektubu olduğunuz açıktır.
anche se tutti gli alberi della terra diventassero calami, e il mare e altri sette mari ancora [fossero inchiostro], non potrebbero esaurire le parole di allah. in verità allah è eccelso, saggio.
yeryüzünde ne kadar ağaç varsa hepsi kalem, deniz de mürekkeb olsa ve bundan sonra da yedi deniz daha mürekkeb olup o denize katılsa gene allah'ın sözleri yazılıp tükenmez; şüphe yok ki allah, üstündür, hüküm ve hikmet sahibidir.