Sie suchten nach: ostavljam (Kroatisch - Türkisch)

umalo me smrviše u zemlji, ali naredaba tvojih ja ne ostavljam.
ama ben senin koşullarından ayrılmadım.

zamrzih sve za što sam se pod suncem trudio i što sad ostavljam svome nasljedniku.
güneşin altında harcadığım bütün emekten nefret ettim. Çünkü her şeyi benden sonra gelecek olana bırakmak zorundayım.

izišao sam od oca i došao na svijet. opet ostavljam svijet i odlazim ocu."
ben babadan çıkıp dünyaya geldim. Şimdi dünyayı bırakıp babaya dönüyorum.››

"neki će me optužiti kako ostavljam bih na cjedilu, već sam vidio kako u tisku piše da sam sit svega.
yetkili, "bazıları beni bh'yi müşkül durumda bırakmakla suçlayacaktır ve basında herşeyden bıktığım şeklindeki sözleri şimdiden görmüş durumdayım.

a tebi ostavljam Šekem, nešto više nego tvojoj braæi, što sam ga svojim maèem i lukom osvojio od amorejaca."
sana kardeşlerinden bir pay fazla veriyorum; onu amorlular'dan kılıcımla, yayımla aldım.››

"ta hrvatska koju ostavljam nasljedniku zemlja je koja surađuje sa susjedima i bori se protiv korupcije", rekao je mesić.
“benden sonra göreve gelecek olan meslektaşıma, komşuları ile işbirliği yapan ve yolsuzlukla mücadele eden bir ülke bırakıyorum.”

mir vam ostavljam, mir vam svoj dajem. dajem vam ga, ali ne kao što svijet daje. neka se ne uznemiruje vaše srce i neka se ne straši.
size esenlik bırakıyorum, size kendi esenliğimi veriyorum. ben size dünyanın verdiği gibi vermiyorum. yüreğiniz sıkılmasın ve korkmasın.

"hrvatska koju ostavljam nasljedniku zemlja je koja surađuje sa susjedima i bori se protiv korupcije." [getty images]
“benden sonra göreve gelecek olan meslektaşıma, komşuları ile işbirliği yapan ve yolsuzlukla mücadele eden bir ülke bırakıyorum.” [getty images]

tada doðe prorok Šemaja k roboamu i judejskim knezovima, koji se bijahu skupili u jeruzalemu bježeæi od Šišaka, i reèe im: "ovako veli jahve: 'vi ste ostavili mene, pa i ja ostavljam vas u ruke Šišaku.'"
bu sırada peygamber Şemaya, rehavama ve Şişak yüzünden yeruşalimde toplanan yahuda önderlerine gelip şöyle dedi: ‹‹rab, ‹siz beni bıraktınız. ben de sizi bırakıp Şişakın eline teslim ettim› diyor.››