Sie suchten nach: ući (Kroatisch - Türkisch)

ući
varmak

ne mogu ući u mapu
dizine geçilemiyor

ne mogu ući u mapu% 1.
% 1 dizinine girilemiyor.

ući u administracijski kontrolni panel
yönetim gözden geçirme bölümüne git

nije moguće ući u direktorij% 1.
% 1 dizinine girilemedi.

nisam čak mogla ni ući u njegovu sobu.
odasına bile giremezdim.

gregorian: uĆi Ćete u nato i uĆi Ćete u eu.
gregorian: nato ve ab’ye mutlaka katılacaksınız.

grčka i austrijska burza ući će u završnu fazu prodaje.
yunan ve avusturya borsaları satışın son safhasına girecekler.

politički to znači kako bi pet stranaka moglo ući u parlament.
bu durum siyasi açıdan beş partinin meclise girebileceği anlamına geliyor.

bugarski, hrvatski i rumunjski državljani mogu ući u zemlju bez vize.
bulgar, hırvat ve rumen vatandaşları ülkeye vizesiz girebiliyorlar.

rumunjska će u svoju eu budućnost ući kroz stara vrata ovog povijesnog grada.
romanya, ab'deki geleceğine bu efsanevi şehrin tarihi kapılarından geçerek girecek.

Članovi ove grupe mogu ući u administratorsku kontrolnu ploču (acp).
bu seçeneğin etkinleştirilmesi bu kullanıcı grubunun üyelerinin yönetim gözden geçirmesine girmesini sağlayacak ve bu üyelere verilen izinlere bağlı olarak bu alanlarda gerekli değişiklikleri yapmalarını sağlayacaktır.

"očekujemo da će u 2012. godini kosovo ući u formalne odnose sa eu.
priştine merkezli balkan politika enstitüsü İdari müdürü seb bitiki setimes'a, "2012'de kosova'nın ab ile resmi bir ilişki içine girmesini bekliyoruz.

"demokratizacija stranke znači da svatko može biti izabran i da svatko može ući u politiku.
Öğretim üyesi, "partinin demokratikleşmesi, herkesin seçilebilmesi ve herkesin siyasete atılabilmesi anlamına gelir.

bez reforme policije bosna i hercegovina ne može ući u eu. [getty images]
polis reformu olmadan bosna-hersek ab'ye üye olamaz. [getty images]

"biti djed božićnjak prekrasna je stvar, fantastično je ući u neiskvareni svijet djece".
"noel baba olmak güzel, çocukların bozulmamış dünyasına girmek harika bir şey."

"potrebni su odlučnost i transatlantsko jedinstvo ako ne želimo uspavani ući u još jednu krizu".
"uyurgezerlik yapıp yeni bir krizin ortasında uyanmak istemiyorsak, çözüm için çaba ve atlantik'in iki yakası arasında işbirliği gerekiyor."

"kako biste ušli u zemljopisne knjige, prvo morate ući u povijesne knjige", tvrdi tankov.
tankov, "coğrafya kitaplarına geçebilmek için, önce tarih kitaplarına geçmeniz gerek" diye özetliyor.

"kroz ovaj prsten te vidjeh, dozvoli mi ući u tvoje srce", izgovara ona gledajući kroz prsten.
gelin, yüzüğün deliğinden bakarak "bu yüzüğün içinden sana bakıyorum, beni kalbine al." diyor.

"idući putem jednostranih koraka, kosovo neće ući u redove punopravnih članova međunarodne zajednice", kazao je.
büyükelçi, "kosova, tek taraflı eylem yolunu seçerek uluslararası toplumun tam olarak tanınmış üyeleri arasına katılamayacaktır." dedi.