Sie suchten nach: jus id quod justum est (Latein - Türkisch)

respondete obsecro absque contentione et loquentes id quod iustum est iudicat
bir daha düşünün, davamda haklıyım.

qui enim iniuriam facit recipiet id quod inique gessit et non est personarum accepti
haksızlık eden ettiği haksızlığın karşılığını alacak, hiçbir ayrım yapılmayacaktır.

fundamentum enim aliud nemo potest ponere praeter id quod positum est qui est christus iesu
Çünkü hiç kimse atılan temelden, yani İsa mesihten başka bir temel atamaz.

hoc autem totum factum est ut adimpleretur id quod dictum est a domino per prophetam dicente
bütün bunlar, rabbin peygamber aracılığıyla bildirdiği şu söz yerine gelsin diye oldu:

et mittet id quod salvatum fuerit de domo iuda et quod reliquum est radicem deorsum et faciet fructum sursu
yukarıya doğru meyve verecek.

confidens oboedientia tua scripsi tibi sciens quoniam et super id quod dico facie
sözümü dinleyeceğinden emin olarak ve istediğimden fazlasını da yapacağını bilerek sana yazıyorum.

duo plaustra et quattuor boves dedit filiis gerson iuxta id quod habebant necessariu
yapacakları işe göre gerşonoğullarına iki arabayla dört öküz,

anno tertio regni balthasar regis visio apparuit mihi ego danihel post id quod videram in principi
kral belşassarın krallığının üçüncü yılında, ben daniel daha önce gördüğüm görümden başka bir görüm gördüm.

ita et vos per linguam nisi manifestum sermonem dederitis quomodo scietur id quod dicitur eritis enim in aera loquente
bunun gibi, siz de anlaşılır bir dil konuşmazsanız, söyledikleriniz nasıl anlaşılır? havaya konuşmuş olursunuz!

quoniam propter opus christi usque ad mortem accessit tradens animam suam ut impleret id quod ex vobis deerat erga meum obsequiu
Çünkü sizin bana yapamadığınız yardımı yapmak için canını tehlikeye atarak mesih'in işi uğruna neredeyse ölüyordu.

et mensi sunt ad mensuram gomor nec qui plus collegerat habuit amplius nec qui minus paraverat repperit minus sed singuli iuxta id quod edere poterant congregarun
omerle ölçtüklerinde, çok toplayanın fazlası, az toplayanın da eksiği yoktu. herkes yiyeceği kadar toplamıştı.

quia qui vendit ad id quod vendidit non revertetur et adhuc in viventibus vita eorum visio enim ad omnem multitudinem eius non regredietur et vir in iniquitate vitae suae non confortabitu
satıcı yaşadığı sürece sattığını geri alamayacak. Çünkü herkesi ilgilendiren bu görüm değiştirilmeyecek. İşlediği günahlar yüzünden kimse canını koruyamayacak.

quia ecce ego suscitabo pastorem in terra qui derelicta non visitabit dispersum non quaeret et contritum non sanabit et id quod stat non enutriet et carnes pinguium comedet et ungulas eorum dissolve
‹‹Ülkeye öyle bir çoban atayacağım ki, yitiklere bakmayacak, dağılmışları aramayacak, yaralıları iyileştirmeyecek, sağlamları beslemeyecek. ancak semiz koyunların etini yiyecek, tırnaklarını koparacak.

at illi responderunt interrogavit nos homo per ordinem nostram progeniem si pater viveret si haberemus fratrem et nos respondimus ei consequenter iuxta id quod fuerat sciscitatus numquid scire poteramus quod dicturus esset adducite vobiscum fratrem vestru
Şöyle yanıtladılar: ‹‹adam, ‹babanız hâlâ yaşıyor mu? başka kardeşiniz var mı?› diye sordu. bizimle ve akrabalarımızla ilgili öyle sorular sordu ki, yanıt vermek zorunda kaldık. kardeşinizi getirin diyeceğini nereden bilebilirdik?››