Sie suchten nach: serpens (Latein - Türkisch)

serpens
yılan

dixit autem serpens ad mulierem nequaquam morte moriemin
yılan, ‹‹kesinlikle ölmezsiniz›› dedi,

si mordeat serpens in silentio nihil eo minus habet qui occulte detrahi
büyücünün yararı olmaz.

et dixit dominus deus ad mulierem quare hoc fecisti quae respondit serpens decepit me et comed
rab tanrı kadına, ‹‹nedir bu yaptığın?›› diye sordu. kadın, ‹‹yılan beni aldattı, o yüzden yedim›› diye karşılık verdi.

et misit serpens ex ore suo post mulierem aquam tamquam flumen ut eam faceret trahi a flumin
yılan ağzından, kadını selle süpürüp götürmek için onun ardından ırmak gibi su akıttı.

timeo autem ne sicut serpens evam seduxit astutia sua ita corrumpantur sensus vestri et excidant a simplicitate quae est in christ
ne var ki, yılanın havvayı kurnazlığıyla aldatması gibi, düşüncelerinizin mesihe olan içten ve pak adanmışlıktan saptırılmasından korkuyorum.

et proiectus est draco ille magnus serpens antiquus qui vocatur diabolus et satanas qui seducit universum orbem proiectus est in terram et angeli eius cum illo missi sun
büyük ejderha -İblis ya da Şeytan denen, bütün dünyayı saptıran o eski yılan- melekleriyle birlikte yeryüzüne atıldı.

et ductor tuus fuit in solitudine magna atque terribili in qua erat serpens flatu adurens et scorpio ac dipsas et nullae omnino aquae qui eduxit rivos de petra durissim
rab o büyük ve korkunç çölde, zehirli yılanlarla, akreplerle dolu o kurak, susuz toprakta sizi yürüttü. size sert kayadan su çıkardı.